Son zamanlarda üst solunum yolları şikayetleriyle ilgili başvuruların artması ve COVID-19’a yönelik konuşan Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek-Yavuz, “Kalabalık ortamlarda maske toplum sağlığı açısından önemli. Ciddi bir artış var, hem COVID-19 hem grip virusunun çok arttığını görüyoruz. JN1 dediğimiz suş, Türkiye’de de büyük ihtimal o etkili şu anda bu patlamayı ona bağlıyoruz. COVID hala mevsimsel özellik kazanmadı, pandemik bir oranda devam ediyor. Dünyadaki görülme sayısı çok artmış durumda öldürmeye devam ediyor. Bu piki, bu kadarını kimse tahmin etmiyordu ama gördük” dedi.
Türkiye’de son zamanlarda üst solunum yolu şikayetleriyle hastanelere başvuruların arttığı belirtilirken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada geçen yılın aynı dönemine göre acile başvurularda yüzde 20’ye yakın artış olduğunu, İstanbul’un yoğun bakım doluluk oranı konusunda en fazla artış yaşanan il olduğunu belirtti. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği Başkanı, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klimik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek-Yavuz da konuyla ilişkin bilgi verdi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) COVID-19’un JN1 varyantının küresel çapta yayılımı ve yaşanan artışa dikkat çekerken Prof. Dr. Yavuz da COVID’in hala pandemik bir oranda olduğunu belirtti. Prof. Dr. Yavuz, maske kullanımının önemine vurgu yaparken riskli grupların aşı olması gerektiğini belirtti.
“Hem COVID-19 hem grip virusunun çok arttığını görüyoruz”
Solunum yolu hastalıklarına yönelik konuşan Prof. Dr. Serap Şimşek-Yavuz, COVID-19 ve gribin artışta olduğunu ifade ederek, “Son 3-4 haftadır viral solunum yolu hastalıkları dediğimiz hastalıklarda ciddi bir artış var. Ne kadar aşağıyı etkilerse bu solunum yolu virusları o kadar ağır klinik tablolara neden olurlar. Bu şekilde daha aşağıları etkileme özelliği olan özellikle COVID-19 bir de grip virusu var. Şu anda hem COVID-19 hem influenza yani grip virusunun çok arttığını görüyoruz. Özellikle risk gruplarında COVID ve influenzada hele ki aşısızlarsa solunum yolunun akciğer kısmını da tutabiliyor. Bu şekilde akciğerleri etkilenen kişilerde organ yetmezlik bulguları gelişebiliyor, bunların hastaneye, yoğun bakıma yatırılmaları gerekebiliyor. İnsanları korumak için elimizde grip ve COVID-19 için de aşılar var. Risk grupları infekte oldukları zaman hastaneye yatma, ölüm riskleri diğerlerine göre daha fazla. İnfeksiyonun tüm toplumda yayılmasının azaltılması gerekiyor. Bunu nasıl sağlayabiliriz; birincisi hasta olanlar evde kalırlar, çıkmak zorundaysa mutlaka maskeyle çıkarlar, ikincisi özellikle toplu olan yerlerde herkesin maske takmasını sağlayarak sağlayabiliriz. Aslında yeni bir aşıya ihtiyaç var şu an özellikle risk grupları için, o yeni aşının da COVID açısından ülkeye gelmesi gerekir. Şu anda ilk suşa göre çok çok büyük değişiklik geçirmiş bir suş (Bir bakteri veya virusun farklı alttürü) etkili oluyor; JN1 dediğimiz bir dediğimiz suş. Türkiye’de de büyük ihtimal o etkili şu anda bu patlamayı ona bağlıyoruz. Bundan 3 ay önce de başka bir suşla yine COVID’in pikini görmüştük. Bu piki biraz daha çok kişiyi etkilemiş görünüyor. Birinci nedeni, insanların aşı ve geçirerek elde ettiği bağışıklığın azalması; ikincisi bu yeni JN1 suşunun geçmişte elde ettiğimiz bağışıklıktan kaçabilme özelliği olması nedeniyle COVID de biraz sıkıntı oluşturuyor” dedi.
“Halen pandemik oranda, dünyadaki görülme sayısı çok artmış durumda”
Üst solunum yolları problemleri nedeniyle hastanelerde oluşan yoğunlukların oluşturabileceği etkilere dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü: ” Hastane yoğunluğunun artması diğer hastaların işlerini aksatabilir, yoğun bakımda yer olmazsa ameliyatı yapmakta sıkıntı olabilir. Bunlar da diğer boyutları, çoklu boyutu var, bulaşmanın azaltılması hepimizin faydasına olur. Yoğun bakım yatakları yüzde 83 doluysa daha fazla dolmaması için çabalamamız gerektiğini düşünüyorum çünkü o yataklara bakan insan sayısı aynı. Gripten korkmaları gerekir, çok masum bir hastalık değildir, nezleden faklı bir hastalıktır, influenza viruslar tarafından yapılır, farklı influenza türleri olabilir. İster domuz gribi ister H3N2, ister influenza B olsun. Kalabalık ortamlarda insanların maske takması toplum sağlığı açısından şu anda önemli görünüyor. Sağlıklı beslenme ve sigaranın bırakılması dışında herhangi bir gıda takviyesinin bu hastalıkları engellediği tedavi ettiğine yönelik bir kanıt yok. İyi beslenme, sağlıklı, dengeli beslenme, bol su içmelerini tavsiye ediyoruz. COVID çok da şaşırtıyor bizi çünkü 4 yıldır hala mevsimsel özellik kazanmadı. Halen pandemik bir oranda devam ediyor, dünyadaki görülme sayısı şu anda çok artmış durumda birçok yerde halen öldürmeye devam ediyor. Basit bir nezle virusuna henüz maalesef dönüşmedi. Bu piki, bu kadarını kimse tahmin etmiyordu ama gördük, biraz hızlı değişimi hala devam ediyor. Halen sakinleşmiş bir virus gibi göremiyoruz”