The Lancet dergisinde yayımlanan bir çalışma, İspanya nüfusunun çoğunluğunun hastalığın yoğun görüldüğü bölgelerde bile SARS-CoV-2 açısından seronegatif olduğunu gösterdi.
İki aşamalı rastgele örneklem yöntemiyle seçilen 35 883 haneden iletişim kurulan 61 075 kişi ile 27 Nisan-11 Mayıs 2020 tarihleri arasında İspanya’da ülke çapında yürütülen bir çalışmada, katılımcılar önce COVID-19 ve risk faktörleri ile uyumlu semptom geçmişi hakkında bir anket yanıtladılar, hızlı antikor testi yaptırdılar ve kabul ederlerse ek testler için bir kan örneği verdiler.
Elde edilen bulgulara göre seroprevalans, hızlı antikor testiyle % 5, immünoassay ile % 4.6 idi. Coğrafi açıdan önemli fark görüldü; Madrid çevresinde prevalans yüksekken (>% 10), kıyı bölgelerinde (<% 3) daha düşüktü. Çalışma kapsamındaki ziyaretten 14 gün önce PCR pozitif olan 195 katılımcı arasında seroprevalans % 87.6 ile % 91.8 arasında değişmekteydi. Anosmi veya en az üç semptomu olan 7273 kişide seroprevalans % 15 ile % 19 arasında değişmekteydi. Seropozitif katılımcıların yaklaşık üçte biri asemptomatikti. Her iki testle seropozitif çıkan semptomatik katılımcıların sadece % 19’u önceden bir PCR testi yaptırdığını bildirdi.
Çalışma sonucunda İspanya nüfusunun çoğunluğunun hastalığın yoğun görüldüğü bölgelerde bile SARS-CoV-2 açısından seronegatif olduğu saptandı. PCR testiyle doğrulanmış vakaların çoğunun saptanabilir antikorları vardı, ancak COVID-19 ile uyumlu semptomları olan kişilerin önemli bir kısmında PCR testi yapılmamıştı ve seroloji ile belirlenen infeksiyonların en az üçte biri asemptomatikti. Elde edilen sonuçlara göre araştırmacılar, yeni bir dalgadan kaçınmak için halk sağlığı önlemlerinin sürdürülmesinin önemine dikkat çektiler.