Laboratuvar kanıtlarına göre, dünyanın en yaygın kullanılan COVID-19 aşıları olan inaktive virus aşıları, hızla yayılan omikron varyantına bağlı infeksiyona karşı çok az koruma sağlıyor ya da hiç koruma sağlamıyor.
İnaktive virus aşıları, infeksiyona yol açmalarını imkansız kılmak için kimyasal olarak etkisiz hale getirilmiş SARS-CoV-2 partikülleri içerir. Güvenilir ve üretimi nispeten kolay olan bu tür aşılar, Çin’in küresel aşı diplomasisinin bir parçası olarak geniş çapta dağıtılmış ve birçok ülkede tercih edilen aşı olmuştur. Ancak çok sayıda deney, omikron tarafından sürekli atlatıldığını göstermektedir.
İki kez inaktive aşı alan birçok kişi, omikron bulaşmasına karşı koyabilecek bağışıklık molekülleri üretemez. Üçüncü inaktive aşı dozundan sonra bile, bireylerde viral infeksiyona karşı güçlü koruma sağlayan “nötralize edici” antikor seviyeleri düşük kalma eğilimindedir. Haberci RNA veya saflaştırılmış proteinlere dayalı olan başka tür aşıların üçüncü dozları omikrona karşı daha güçlü koruma sağlıyor gibi görünüyor.
Bulgular, birçok bilim insanını ve halk sağlığı araştırmacısını, COVID-19’a karşı küresel mücadelede inaktive aşıların rolünü yeniden değerlendirmeye teşvik ediyor.
Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi’nden infeksiyon haslalıkları uzmanı Prof. Dr. Murat Akova, bazı sonuçlara göre, inaktive aşı olan kişiler omikron kaynaklı infeksiyondan korunamasalar da, COVID-19’un en kötü hasarlarına karşı korunmalarının beklendiğini söylüyor.
