Yeni bir çalışma, doğu Avustralya kambur balinalarının, insan faaliyetlerinin okyanusta sınırlı olduğu COVID-19 pandemisinin ilk yılında daha sağlıklı ve daha az stresli olduklarını ortaya koydu. Makalenin başyazarı Jake Linsky ve Queensland Üniversitesi’nden bir araştırmacı ekibi, Brisbane yakınlarındaki North Stradbroke Adası açıklarındaki sularda balinaların deri ve yağ örneklerini almak için oklar kullandı.
Marine Environmental Research dergisinde yayımlanan araştırma, Boston’daki New England Akvaryumu bilim insanlarının 11 Eylül terör saldırılarından kısa bir süre sonra Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan saldırılar sonrasında yaptıkları çalışmaya benzer sonuçlar buldu. Saldırılardan sonra uçaklar ve ticari gemiler durma noktasına geldi ve bilim insanları takip eden haftalarda Kuzey Atlantik balinalarının dışkılarında daha düşük stres hormonu seviyeleri tespit etti.
Dr. Linsky ve ekibi, koruma altındaki Avustralya balinalarını 2020 ve 2021 yıllarında gerçekleşen göçleri sırasında gözlemledi. Bu gözlemler sırasında balinaların boyutlarını, sağlık durumlarını ve enerji depolarını incelediler.
Dr. Linsky, bu durumun ticari gemilerin genellikle ürettiği yoğun sualtı gürültüsü gibi çeşitli nedenlere bağlı olabileceğini belirtiyor. Ayrıca, balinaların sesi kullanarak yön bulduklarını ve geniş su kütleleri üzerinden birbirleriyle iletişim kurduklarını, bu nedenle gürültüye karşı oldukça hassas olduklarını vurguluyor.
Ek olarak, Dr. Linsky, gen ifadesi analizi sonuçlarına dayanarak şu açıklamayı yaptı: Pandemi sırasında balinaların vücutlarında, normalde endüstriyel atıklardan kaynaklanan poliklorlu bifenil (PCB’ler) ve diğer insan yapımı kirleticilerin daha az miktarda bulunduğu gözlemlendi. Bu durum, muhtemelen pandemi döneminde azalan insan faaliyetleri nedeniyle bu zararlı maddelerin okyanuslara daha az karışmasından kaynaklanıyor olabilir.
Dr. Linsky, şöyle ekledi: Göçmen balinaların sağlığı, bir bütün olarak Antarktik deniz ekosisteminin sağlığının iyi olduğunun bir göstergesi. Balina sağlığını etkileyen çeşitli nedensel mekanizmaları tam olarak belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olsa da insan faaliyetlerinin büyük bir rol oynadığını açık. Çalışmamız, hızla değişen okyanuslarımızda gelişmeye devam edebilmeleri için insan etkilerini azaltmanın önemini vurguluyor.