İlk olarak Hindistan’da Şubat ayında tespit edilen koronavirus varyantı, şu anda dünyada çok sayıda ülkeye yayıldı. Bu durum, yeni varyantın sağlık sistemlerini çökertmesine, yeniden açılma planlarını tersine çevirmesine ve hatta aşıların dağıtımını baltalamasına dair korkuları artırdı.
Uzmanlar, B.1.617 varyantının Hindistan’da son haftalarda görülen büyük dalgayı yönlendirdiğine inanıyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’ne göre ülkedeki olgular şu anda tüm dünyadaki COVID-19 vakalarının %50’sini ve virusa bağlı ölümlerin %30’unu oluşturuyor.
WHO, 10 Mayıs’ta B.1.617’yi ve alt sınıflarını “endişelendiren varyant (variant of concern)” olarak tanımladı. Bu sınıflandırma, bir varyantın daha bulaşıcı olabileceği veya daha ciddi hastalığa neden olabileceği, tedaviye yanıt vermeyebileceği, bağışıklık yanıtından kaçabileceği veya standard testlerle teşhis edilemeyebileceği anlamına geliyor.
B.1.617, WHO tarafından “endişelendiren varyant” ilan edilen dördüncü suştu; diğerleri, ilk olarak Birleşik Krallık’ta görülen B.1.1.7, ilk olarak Güney Afrika’da tespit edilen B.1.351 ve ilk olarak Brezilya’da görülen P.1 varyantlarıdır.
WHO, B.1.617’nin potansiyel olarak virusun diğer bazı suşlarından daha bulaşıcı olma belirtileri gösterdiğini açıkladı, ancak daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı. Hintli yetkililer, varyantın ülkedeki ezici ikinci dalgayı yönlendirdiğini söylese de, WHO kitlesel toplantılar gibi diğer birçok faktörün de yayılmaya katkıda bulunduğunu belirtti.