Lancet’te yayımlanan haberde Çinli sıradan bir vatandaş tarafından gönderilen e-posta yaşanan yoksulluk ve umutsuzluğun boyutlarını gözler önüne seriyor.
2019 yeni koronavirüs (2019-nCoV) salgınının bir yönü şaşırtıcı bir şekilde göz ardı edildi. Çin şehirlerinde karantinaya alınanlar için hayat nasıldır? 2 Şubat’ta e-postayla Lancet’e gönderilen, “Çin’de sıradan bir vatandaştan umutsuz yakarış” başlıklı mektuptan bazı bölümler yayımlandı.
Mektupta, Çin’de 28 eyaletin pek çok şehrinde şehir içi toplu taşıma ve şehirler arası ulaşımın tamamen askıya alındığı, bazı şehirlerde temel ihtiyaçlar için sokağa çıkmanın da kısıtlandığı, pek çok şehirde ise kamusal alanlarda maskesiz dolaşmanın yasak olduğu aktarılıyor. Bununla beraber maske bulunamadığı ve maske fiyatlarının 20 kat arttığı söyleniyor. Yoksul halkın maskelere ulaşamadığı vurgulanıyor. Tüm bu kısıtlayıcı uygulamalar sırasında Çin hükümeti tarafından insanlara yeterli sosyal destek sağlanmadığı ve özellikle çalışmak zorunda olan yoksul halkın çok büyük bir çaresizlik ve umutsuzluk içinde olduğu belirtiliyor. Yoksulların seslerinin bastırıldığı ve unutuldukları vurgulanıyor.
Lancet tarafından yayımlanan haberde, Çinli sağlık otoritelerinin devam eden 2019-nCoV salgınını söndürmek için uluslararası ortaklarla birlikte çalıştıkları, dünya çapında salgının yönetiminin iyiye gittiği, fakat Çin halkına yönelik boyutunun unutulmaması gerektiği belirtiliyor. Çin’de ve Çin dışında sağlık hizmeti sağlayan otoritelere, salgın tehdidi altında yaşayan Çinli vatandaşların refahının önemini vurgulamaları konusunda çağrı yapılıyor. Bu durumda “refah”ın bir bireyin 2019-nCoV infeksiyonu olup olmamasından daha fazlası olduğu vurgulanıyor.