Cinsel Yolla Bulaşan Gündemdeki 4 Yeni Hastalık
5 Şubat 2019
Mosaicscience.com adlı sitede, son dönemde dikkat çeken ve tedbir gerektiren 4 cinsel yolla bulaşan hastalık incelendi.
- Neisseria meningitidis
Meningokok olarak da bilinen Neisseria meningitidis’e bağlı menenjit, beyni ve omuriliği örten zarların infeksiyonuna neden olan ölümcül bir hastalıktır. Bu bakteri, gittikçe daha fazla sayıda ürogenital infeksiyon nedeni olarak da görülüyor.
1970’li yıllarda yapılan bir çalışmada kendi kendine oral seks yapan bir erkek şempazenin bu bakteriyi burun ve boğazından penisine bulaştırdığı gösterilmişti. Yazarlar “Bu hayvanın sıklıkla kendisiyle oral-genital temasa girdiğini” belirtmişti.
Yetişkin insanların da yüzde 5-10’u burun ve boğazlarının arkasında N. meningitidis mikrobunu taşımaktadır. Çalışmalar, bu kişilerin cinsel partnerlerine, oral seks, dillerin kullanıldığı öpüşme ya da infekte damlaların bulaşabildiği diğer sıkı temas biçimleriyle bulaştırabildiklerini göstermiştir. Araştırıcılar, bu hastalığın Avrupa, Kanada ve ABD’deki eşcinsel ve biseksüel erkekler arasında yayılmasına, bu bulaşma yollarından hangisinin neden olduğundan tam olarak emin olamamaktaydı. Ancak biri dışında hepsi heteroseksüel olan bir grup erkek üzerinde yapılan N. meningitidis’in neden olduğu bir üretrit çalışması, bu hastalığın oral seks yoluyla bulaştığını düşündürdü.
Bilim insanları, 2015 yılında birkaç ABD kentini etkileyen bir suşun, bu bakterinin akrabası olan ve belsoğukluğuna neden olan Neisseria gonorhoeae mikrobundan genetik rekombinasyon yoluyla bir DNA parçası edindiğini saptadılar. Bu mutasyon, cinsel yolla bulaşan N. meningitidis infeksiyonunun yayılmasını daha da hızlandırdı. N. meningitidis’in tüm dünyada yaygın olan beş serogrubu var; bunların hepsine karşı korunma sağlayabilen iki farklı aşı da var.
- Mycoplasma genitalium
Bilinen en küçük bakterilerden biri olan Mycoplasma genitalium cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında daha çok adı anılır olmuştur. 1980’li yıllarda bulunan bu bakterinin infekte ettiği insanların oranı yüzde 1 ya da 2. Özellikle de ergenler ve gençler arasında yaygın.
Bu hastalık çoğunlukla belirtisiz olsa da üretra ve rahim boynunda klamidya infeksiyonu ya da belsoğukluğunun belirtileriyle benzerlik gösteren sürekli bir tahrişe de neden olabilir.
Kadınların üreme sisteminde pelvik inflamatuar hastalığa neden olduğu için kısırlık, düşük, erken doğum, hatta ölü doğumla ilişkili olabiliyor.
Kondom kullanımı infeksiyonu önleyebiliyorsa da araştırıcılar bu mikrobun azitromisin ve doksisiklin gibi antibiyotiklere karşı direnç geliştirmeye başlaması nedeniyle alarm vermeye başladılar.
Seattle ve King County Halk Sağlığı Müdürlüğü HIV/STD Programı Direktörü Matthew Golden, M. genitalium’un ileride daha da dirençli olacağı için daha yaygın hale geleceğine ilişkin kaygılarını belirtiyor.
Daha sık test yapılması bir M. genitalium süper bakterinin ortaya çıkmasını önleyebilir. Ancak, idrar ve serviks ya da vagina sürüntülerinde yapılan mevcut tanı testleri hala nadiren kullanılmaktadır ve ABD mevzuatındaki güçlükler henüz aşılamamıştır.
- Shigella flexneri
Şigelloz ya da Shigella dizanterisi insan dışkısıyla doğrudan ya da dolaylı temasla bulaşır.
İnfeksiyon şiddetli karın ağrısına ve bol kanlı ve mukuslu ishale neden olur. Bu nedenle bakterinin dışkıyla bulaşıcılığı da sürer gider.
Hastalık genel olarak küçük çocuklarda ve düşük ya da orta gelirli ülkelere giden turistlerde görülmekteyse de araştırıcılar şigellozu 1970’li yıllardan beri eşcinsel ve biseksüel erkeklerde de göstermeye başlamıştır. Bilim insanları, böylece S. flexneri’nin anal-oral seks yoluyla yeni bir yayılma alanı bulduğunu bildirmişlerdir. O tarihten bu yana tüm dünyada çok sayıda cinsel yolla bulaşan infeksiyon salgını görülmüştür.
New York City Sağlık ve Akıl Hijyeni Komisyonu Başkan Vekili Demetre Daskalakis, cinsel yolla bulaşan bu hastalığın en hızlı direnç geliştirdiği antibiyotiğin belsoğukluğu için de kullanılan azitromisin olduğunu söylemektedir. Halk Sağlığı Müdürlükleri, Shigella’nın belsoğukluğu mikrobunu da bir süper mikroba çevirebileceğinden kaygı duydukları için farklı tedavi yaklaşımlarına yönelmektedir. Otoriteler başka bir hastalığı olmayan erişkinler için artık antibiyotik vermemeyi ve seyri ne kadar nahoş olsa da şigellozun kendiliğinden iyileşmesini beklemeyi yeğlemektdir.
- Lymphogranuloma venereum (LGV)
Bu hastalık sıradışı klamidya serovarlarına bağlıdır ve San Francisco’da Castro yakınlarındaki One Medical kliniğinden Christopher Schiessl’e göre “ürkütücü” bir infeksiyona neden olur. LGV önce genital bölgede geçici bir sivilce, kabarcık ya da ülsere neden olur; sonra vücudun lenfatik sistemini istila eder. Rektal infeksiyon inflamatuar barsak hastalığına öykünebilir; kolon ve rektumda kronik ve ciddi değişikliklere, fistül ve yapışıklıklara neden olur.
Son 10 yılda LGV Avrupa ve Kuzey Amerika’da gittikçe yaygınlaşmış ve özellikle eşcinsel ve biseksüel erkekler arasında çok sayıda salgın yapmıştır
Klamidya infeksiyonunda olduğu gibi LGV de HIV’e yakalanma riskini artırmaktadır.
Vaginal ve anal seks sırasında kondom kullanılması infeksiyon riskini azaltır; LGV’de doksisiklin gibi antibiyotiklerle 3 haftalık antibiyotik tedavisi gerekir.
Haber İçin [Tıklayınız]
Çeviri BBC.com