Bu Gidişle Hapı Yutacağız!
18 Kasım 2018
Antibiyotiklerin eski gücünü kaybetmesinin ciddi endişelere neden olduğunu vurgulayan Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (Klimik) Antibiyotik Direnci Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Çağrı Büke, “Dirençli bakteri enfeksiyonları önceleri hastanede yatan hastalarda görülen sorunken günümüzde toplum kökenli pnömoni (zatürre), üriner sistem enfeksiyonları, deri ve yumuşak doku enfeksiyonlarında da karşımıza sık çıkıyor” diyor. Eskiden evde ya da ayakta daha dar etkili antibiyotiklerle ağız yolundan tedavi edilebilen hastalar, ilaca gelişen direnç nedeniyle hastaneye yatırılarak, damar yolundan ve en son seçenek antibiyotiklerle tedavi edilmeye çalışılıyor.
BONBON ŞEKERİ GİBİ TÜKETİLDİ
Prof. Dr. Büke, gelinen son noktayı, antibiyotiklerin yıllarca ve çoğu zaman gereksiz yere ‘bonbon şekeri’ gibi kullanılmasına bağlıyor: “Akılcı kullanmamamız, ağzımızda, bağırsaklarımızda ve derimizde bulunan ve bizi dışarıdan gelecek mikroorganizmalara karşı da bir ölçüde koruyabilen flora bakterilerimizde antibiyotiklere karşı direnç gelişimine yol açtı. Bu, hem insanın kendisi hem de çeşitli yollardan bulaşarak bir başkası için ciddi bir enfeksiyon hastalığı nedenini oluşturuyor. Elimizde çok sayıda antibiyotik var ama direnç yüzünden etkisiz ve işe yaramaz hale geldiler.”
HAYVANCILIKTA KULLANILIYOR
Prof. Dr. Büke dünyada mevcut tüm antibiyotiklerin yarısından çoğunun hayvancılıkta hayvanların gelişimi ve büyümesi için kullanıldığını söylüyor. Bunları yediğimizde hayvanlardaki antibiyotikleri vücudumuza alıyoruz ve flora bakterilerimizde direnç gelişiyor. Büke, “Hayvancılıkta gereksiz antibiyotiklerin kullanımının önüne geçilmeli. Enfeksiyon hastalığı dışında hele de hayvanların büyümesi amacıyla hayvanlarda antibiyotikler kullanılmamalı” diyor.
Haber İçin [Tıklayınız]