KKTC’de kızamık paniği!
Bakanlık, birlik, kurum ve komitenin, kızamık hastalığına karşı alınacak önlemler konusunda görüş birliğine vardığı açıklandı.
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Kıbrıs Türk Pediatri Kurumu ve Enfeksiyon Komitesi, bu yıl mayıs ve haziran aylarında Güzelyurt bölgesinde yoğunlaşan 31 kızamık vakası yaşandığını ve bu vakaların salgın olarak nitelendirildiğini belirterek, bulaşıcı bir hastalık olan kızamıktan korunmanın tek yolunun aşılama olduğunu vurguladı.
Bakanlık, birlik, kurum ve komitenin, kızamık hastalığına karşı alınacak önlemler konusunda görüş birliğine vardığı açıklandı.
Yapılan ortak açıklamada kızamık hastalığı konusunda izlenecek yolla ilgili 6 madde kamuoyuna duyurulurken, iki doz kızamık aşısı olup olmadığını bilmeyen ve bugüne kadar kızamık çıkarmamış herkesin aşı yaptırması gerektiği ifade edildi.
2013’te 9 kızamık vakası bildirilirken bu yıl mayıs ve haziran aylarındaki vaka sayısının 31’e yükseldiği belirtilen açıklamada, özellikle aşısız çocuklar ve genç erişkinlerde görülen ve Güzelyurt bölgesinde yoğunlaşan kızamık vakalarıyla ilgili epidemiyolojik sorgulamada, durumun kızamık salgını olarak değerlendirildiği bildirildi.
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Kıbrıs Türk Pediatri Kurumu ve Enfeksiyon Komitesi yaptığı ortak açıklamada, kızamıkla ilgili görüş birliğine vardıkları önlemler hakkında bilgi verdi.
BULAŞICI BİR HASTALIK
Avrupa bölgesindeki pek çok ülkede, çeşitli nedenlerle aşılama oranlarının düşmesi ve artan nüfus hareketliliğinden dolayı zaman zaman kızamık salgınları görüldüğüne dikkat çekilen açıklamada, kızamık hastalığının çocukluk yaş grubunda daha sık olmak üzere her yaşta görülebilen bulaşıcı bir hastalık olduğu kaydedildi.
“HASTALIKTAN KORUNMADA TEK YOL AŞILAMA”
Hastalıktan korunmanın tek yolunun ise aşılama olduğuna işaret edilen açıklamada, hastalığın solunum yolu ile bulaştığı ateş, döküntü ile seyrettiği belirtildi.
Hastalığın beraberinde öksürük, burun akıntısı, halsizlik ve gözde kızarıklık gibi belirtiler getirebildiği ifade edilen açıklamada, bildirilen kızamık vakalarının yaklaşık yüzde 30’unda bir ya da daha fazla komplikasyon geliştiği, 1 yaş altı çocuklarda ve erişkinlerde ciddi komplikasyon riskinin daha yüksek olduğu kaydedildi.
Açıklamada, görülebilen ciddi komplikasyonlar şöyle sıralandı:
“Pünomoni (zatüre) yüzde 1-6, diyare (ishal) yüzde 6 otitis media (orta kulak iltihaplanması) yüzde 7-9, körlük ve enfeksiyon sonrası beyin iltihaplanması bin vakada bir, ve ölüm yüzde 3-6 olarak bildirilmiştir. Kızamık hastalığı olan kişiler döküntünün başlamasından 4 gün öncesine, döküntünün sona ermesinden 4 gün sonrasına kadar bulaştırıcı kabul edilmektedir.”
KIZAMIK VAKALARINDA ARTIŞ… MAYIS VE HAZİRANDA 31 VAKA
Ülkede uzun yıllar kızamık vaka bildirimi olmamasına rağmen 2013 yılında 9 vaka bildirimi ile sınırlı bir salgın yaşandığına dikkat çekilen açıklamada, sorunsuz geçen 2014 yılını takiben bu yıl Mayıs ve Haziran aylarında toplam 31 vakayı kapsayan kızamık bildirimi olduğu ve bu vakaların özellikle aşısız çocuklar ve genç erişkinlerden oluştuğunun gözlendiği kaydedildi.
Vakaların büyük çoğunluğunun Güzelyurt bölgesinden olup, bunlarla ilgili gerekli epidemiyolojik sorgulama yapılarak alınan 10 serum örneğinin tamamında kızamık Ig M antikorunun (+) çıkması sonrasında durumun bir kızamık salgını olarak değerlendirildiği belirilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“AŞILARA RAĞMEN RİSK GRUPLARI VAR”
“Ülkemizde kızamık ve diğer aşılardaki aşılama oranımız yüksek olmasına rağmen belli risk gruplarımızdan dolayı geniş çaplı önlemler almak kızamığın bu gruplar arasında yayılımını önlemek açısından son derece önemlidir. WHO’nun kızamık eradikasyon bölgesinde olmamızdan dolayı da sıkı önlemler almak gereklidir. Risk gruplarımız kızamık birinci doz aşı yaşı olan 1 yaşın altındaki çocuklar ve ülkede yaygın olarak 2 doz MMR aşı uygulamasına geçilmeden önce doğanlardır (2000 yılı öncesi). Risk altındaki bir diğer grup da iki doz kızamık aşısı yapılamayan ve kızamık çıkarmayan kişilerdir.”
ÖNLEMLER… AŞILAR…
Açıklamada alınması gereken önlemler şöyle belirtildi:
“Aşı takvimimizdeki rutin kızamık, kızamıkçık, kabakulak (MMR) aşılamaları 1yaş ve 4-6 yaş aralığında aynen devam ederken bir yaş altındaki 9-12 ay arası bebeklere ek bir doz MMR aşısı yapılması gerekir. Bu ek doz aşıdan sonra bebek 1 yaşına geldiğinde yine 1. doz MMR aşısı yapılmalı ve bebek 4 yaşına geldiğinde de 2. doz MMR yapılmalıdır.
İki doz MMR aşısı olup olmadığını bilmeyen ve bugüne kadar kızamık çıkarmamış olan herkes MMR aşısı yaptırmalıdır. Eğer MMR aşısı hiç yapılmamışsa bir ay sonra ikinci kez MMR yaptırarak kızamığa karşı ömür boyu bağışıklık sağlanmalıdır. Aşılar Tüm Devlet Hastanelerinde ve Sağlık Merkezlerinde ücretsiz olarak yaptırılabilir. Burada unutulmaması gereken şey fazladan yapılacak bir MMR aşısının kişinin sağlığında bir sorun yaratmayacağı ancak eksik olması durumunda kızamık olabileceği ve vakaların yüzde 30’unda özellikle de bir yaş altı bebeklerde ve genç erişkinlerde hastalığın ağır seyredebileceğidir.
KIZAMIKLI VAKAYLA TEMASTA NE YAPILMALI?
Kızamıklı vaka ile temas eden ve aşı durumunu bilmeyen herkes 72 saat içinde MMR aşısı olmalıdır. Bu kişinin 6 ayın altında bir bebek olması durumunda aşı yapılamayacağından bu durumda çocuk uzmanı ile temasa geçilerek çocuğun annesinin kızamık antikorlarına göre gerekirse hastanede koruyucu olarak IVIG tedavisi alması sağlanmalıdır.
2000 yılından önce doğup kızamık geçirmemiş ve 2 doz MMR aşısı olmayanlar 2. doz MMR aşılarını yaptırmalıdırlar.
Riski bölgelerde yaşayan ve kızamık aşı durumunu bilmeyen herkes (sağlık hizmetine ulaşmada zorlanan sosyo-ekonomik durumu iyi olmayan göç alan bölgelerdeki çocuklar) MMR aşısı olmalıdır.
Sağlık çalışanları, iki doz MMR aşısı olup olmadıklarını bilmiyorlarsa muhakkak MMR aşısı olmalıdırlar.”
Açıklamada, Sağlık Bakanlığı’nın temaslı aşılamalarına ve riskli bölge aşılamalarına 30 Haziran’da başladığı belirtilerek vatandaşların konuya hassasiyet göstermeleriyle aşılama oranlarının daha da artabileceği kaydedilerek, aşı durumunu bilmeyen kişilerin, 6 ayın altında temaslı bebeği olanlar hariç bunu öğrenmek için test yaptırmalarına gerek olmadığı da belirtildi.