‘Tam Gün’le hocaların yüzde 70’i geri gelecek
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bayramda kurban kesimine yönelik uyarılarda bulunarak, ‘Herkesten ne olur bir eldiven giymelerini tavsiye ediyorum’ dedi. Müezzinoğlu, bayram sonrası yasalaşması beklenen tartışmalı Tam Gün Yasası ile ilgili bütün ayrıntıları Milliyet’e anlattı
ABDULLAH KARAKUŞ Ankara
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Kurban Bayramı’nda kurban kesimine yönelik uyarılarda bulunarak, “‘Ben kendi koyunumu, kurbanlığımı keserim’ diyenler dikkatli olmalı. Kurbanı kesip parçalayacak olan herkesten ne olur bir eldiven giymelerini tavsiye ediyorum. Çünkü basit bir yarasından bile herhangi bir virütük veya mikrobik hastalığa muhatap kalmasınlar. Hijyene, temizliğe dikkat etsinler” dedi. Beslenme konusunda da vatandaşları uyaran Müezzinoğlu, “Ana ilke azı karar çoğu zarar” diye konuştu.
Müezzinoğlu, bayram sonrası yasalaşması beklenen tartışmalı Tam Gün Yasası ile ilgili bütün ayrıntıları Milliyet’e anlattı.
Müezzinoğlu, Atatürk Hastanesi’nde misafir ettiği Milliyet ile ambulans helikopterin içinde de sohbet etti.
Çözüm sürecinin sağlığa alanına etkileri nasıl oldu? Önceden doktorlar doğuya gitmek istemezdiniz, bir kaç yıldır bir artış var mı?
Çözüm süreci toplumsal huzur açısından bir rahatlama getirdi. Özellikle Güneydoğu bölgesinde toplumsal sağlığımıza ciddi bir rahatlama getirdi. Bütün bu rahatlama tabiiki bizim sağlık hizmetleri sunumumuzdaki rahatlığımıza ve sunum dinamizmimize pozitif bir katkı sağladı. Orada ‘bir an önce ben buradan ayrılayım’ diye gün sayan veya değişik vesilelerle ayrılma yollarını zorlayan baskı üzerimizden kalktı. İnşallah bu kalıcı sürece dönerse bu anlamda daha da rahatlamış olacağız.
Tam Gün Yasası bayramdan sonra gelecek. Üniversite hocalarının ne kadarının geri dönüşünü bekliyorsunuz?
Tam Gün Yasası 39. madde gibi. Ek maddeler ilaveler olabilir. Bayramdan sonraki ilk hafta torba kanun Genel Kurul’a gelmiş olacak. Tam günün en çok konuşulan kısmı üniversitesi hocalarımızın muayenehane ve çalışma koşulları. Yüzde 70 bir geri dönüş bekliyoruz. Bin 200 civarında hastaneden ayrılmamış ama izne ayrılmış hocalarımız var. Veya muayenehanesini devam ettirip de hastanesinde tıbbi işlem yapmayan hekimlerimizin yüzde 70’inin tekrar kurumlarında kalacaklarını tahmin ediyorum. Çünkü yaklaşık 11 üniversitenin yönetimleriyle rektörleriyle ve yönetim dışı bazı hocalarımızla kadrolarla görüştüğümüzde yüzde 70 gibi bir dönüşüm olacağı kanaatindeyim.
İsteklere tam cevap dünyada yok
Doktorların isteklerine tam cevap verilebiliyor mu?
Dünyada tam cevap diye bir şey sözkonusu değil. Olabildiğince ortak akıl ve sürdürülebilir, geliştirilebilir bir yapıyı kurmak. Yoksa ben evde eşim çocuklarım var, tam. Böyle bir dünya yok. Büyük oranda daha iyi daha doğru sürdürülebilir bir yapıysa biz onun peşinde koşuyoruz.
Hemşirelere yönelik düzenleme nasıl olacak? Atanamama sorunu olmasın diye ne yapılacak?
Biz geçen yıllarda bir defaya mahsus 5 yıllık bir süre zarfında sağlık meslek liselerinden mezun olanlara hemşire, ebe, sağlık teknisyeni olma hakkı tanımışız. Niye, hemşire, ebe ihtiyacımız var. Yine karşılanamayınca yeni bir 5 yıllık süreç daha başlattık. 2013’te ise baktığımızda bizim 2023 için hedeflediğimiz rakamı bu yılki kayıtlarla doldurmuşuz. Çok hızlı bir artış var. Bu sene 70 bin kayıt var. Seneye böyle giderse 100 bin olacak. Yarın öbür gün bunlara iş verme şansımız olmayacak. Onun için bu yıldan sonra donduralım. Torba Kanun’a bir ek madde olarak 2014 itibarıyla sağlık meslek liselerine kaydını yapacak olan öğrencilerimiz hemşirelik bölümüne kayıt olduysa oradan hemşire yardımcısı olarak mezun olacak. 4 yıllık lisansını tamamlayınca hemşire olacak. Ebelik bölümüne kayıt olmuşsa ebe yardımcısı olarak mezun olacak. 4 yıllık lisansını tamamlayınca ebe olacak. Diğer bölümlere kayıt olduysa sağlık bakım teknisyeni olarak mezun olacak, 4 yıllık lisansın nereyi tamamladıysa o mesleğin mensubu olacak. Yoksa yardımcı eleman olacak. 2014’ten itibaren sistemi bu şekilde düzenlemeye alacağız.
Üniversitelere doktorların dönüşü tam nasıl olacak?
Üniversite hocalarımız ister özeli seçecek kurumundan ayrılmış olacak. Veya kurumuna dönmüş olacak mesaiden sonraki dönemde de çıkardığımız kanun çerçevesinde mesai sonrası hasta bakabilecek. Mesai sonrası baktığı hastadan ayrıca ücret alabilecek. Ayrıca alınan ücretin yarısı kurumun olacak diğer yarısı hocamızın olacak.
Örnek verirsek mesaiden sonra yani akşam saat 17.00’den sonra veya cumartesi, pazar çalıştığında SUT (Sağlık Uygulama Tebliği) 1 muayene ücreti olarak 55 lira veriyor. SUT’tan bu 55 lira hesaba girmiş olacak, o devletten gelecek. İki, hastadan alınan 55 lira. Bir devletten bir vatandaştan alınmış olacak. 110 lira bir muayene ücreti gibi. Veya ikincisi olursa 165 lira hasta muayene etmenin karşılığı. Hastaya ameliyat gerekti, müdehale, operasyon yatırma gerekti, o zaman bu hastalardan iki brüt asgari ücreti geçmeyecek şekilde, ameliyatın müdehalenin durumuna göre. Yani 2 bin lira ilave hastadan para alabilecek. Yine hastadan alınan bu paranın yarısı hocamızın yarısı da kurumun olacak.
Zorunlu hizmet kolaylığı sağlanacak mı?
Zorunlu hizmet ile ilgili çalışmaları yapıyoruz. Bir kolaylıktan ziyade bir adalet sistemi üzerinde duruyoruz. Gerek pratisyen gerek uzman gerekse yan dalda her kademede mecburu hizmete tabi oluyor. Biz hangi kademede olursa olsun Güneydoğu’ya ya da belirli il ve ilçelerimize gitmiş olan bir daha o bölgenin kurasına girmeme, niye bir defa gitmiş oraya. İki defa gitmemiş olacak. Böyle bir düzenleme üzerinde çalışıyoruz.
‘Muhalefet sorunu var’
İstanbul il başkanlığı yaptınız geçmişte. CHP’de İstanbul için Sarıgül ismi konuşuluyor. O’nun aday olması partinizi etkiler mi?
İstanbul teşkilatımız çok başarılı ve lokomotif görevini sürdürüyor. Ak Parti kendi üzerine düşeni yaptığı sürece CHP’nin kiminle çıkarsa çıksın herhangi bir şansının olduğunu ihtimal dahiline almıyorum. Muhalefet sağolsun zaten kendi içinde her türlü yanlışı yapıyor. Ülkemizin ne yazık ki bir muhalefet sorunu var. Cumhuriyetin sahibiyiz, kurucusuyuz diyorlar ama kendilerine sahip olamayan bir yapı var.
Hâlâ aday kim, dışardan gelecek mi gelmeyecek mi, müracaat edecek mi etmeyecek mi, müracaat ederse af çıkacak mı çıkmayacak mı, bunu tartışıyorlar. Allah bu millete layık bir muhalefeti de nasip etsin. Yoksa bunlar bizim dinamiklerimizi de aşağıya doğru çekiyorlar.
Kurbanı eldivenle kesin
Kurban kesimine yönelik uyarılarınız neler?
Kurban ve kurban kesimleri, kurbanda acillere gelecek olan vakalarla ilgili değerlendirmelerimizi yaptık. Kurban kesimiyle ilgili uyarılarda bulunmak isterim. Tabii bir kurban kesimlerini bilinen kasaplarla yapanlar bir de kendi koşullarında ‘ben biliyorum, her sene ben kesiyorum’ diye vatandaşlar, ‘ben kendi koyunu, kurbanlığımı keserim’ diyenler var. Onlar da özellikle dikkatli olmalıdır. Kurbanı kesip parçalayacak olan herkesten ne olur bir eldiven giymelerini tavsiye ediyorum. Çünkü basit bir yarasından bile herhangi bir virütük veya mikrobik hastalığa muhatap kalmasınlar. Hijyene, temizliğe dikkat etsinler.
Kurban Bayramı’nda beslenme önerileriniz nelerdir?
Yalnız Kurban Bayramı için değil, can boğazdan gelir diye bir laf var. Ama aynı zamanda can boğazdan da çıkar bunu unutmamamız lazım. Boğazdan geldiğine ve boğazdan da çıktığına göre bizim boğazımızdan geçecek her şeye dikkat etmek lazım. Ana ilke azı karar çoğu zarar. Biz işi azında tutmamız lazım. Protein, yağ, karbonhidrat, vitamini dengeli almak lazım. Sabah kurbanlığımızı kesince özellikle kavurması, ciğeri sabah bunları aldığımızda yağı aldık, proteini aldık. Akşama kadar onu yakalım. Akşam defteri kapatmış olalım.
Sağlıklı yaşam için yüzüyorum
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Ruhban Okulu’nu açma şartı olarak Yunanistan’a verdiği “cami” mesajını geçmişte Yunanistan’da yaşayan biri olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Batı Trakya’da doğmuş bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak görüyorum ki Başbakanımız çok ileri adımlar attı. Ama Yunanistan başbakanları verdikleri sözleri tutmadı. Orada düşünün bayram namazı kılacak mekan yok. Bir taraf hep versin versin. Onların yaptıklarını ilkesel duruş olarak görmüyorum. Sayın Başbakanımızın duruşu son derece takdire şayan.
Sağlıklı yaşam için neler yapıyorsunuz?
Sabahları genelde 7’de yarım saat yüzüyorum. Ankara’da oturduğum sitenin altında havuz olduğu için. İstanbul’da yok orada da yürüyorum. Hafta’da 5 gün. iyi bir kahvaltı yapıp dışarı çıkıyorum. Akşam yemeğini ise 6-7’yi geçirmiyorum.
Avrupa estetik ve kalp için geliyor
Sağlık turizmi için hangi ülkelerden ve hangi alanlara ülkemize geliyorlar?
Avrupa’dan gelen bir grup var. Bunlar göz, kalp hastalıkları ve estetik ile ilgili geliyor. Arap ülkelerinden ve Ortadoğu’dan gelen ciddi hastalar var. Körfez ve Türk Cumhuriyetleri’nden gelen hastalar var. Türkiye şu anda sağlık turizminden alabileceği payın yüzde 20’lerini aldığı kanaatindeyim. Bunu hızla yüzde 50’lere hatta 70’lere taşıyabiliriz. Hizmet, teknik ve maliyet anlamında Türkiye’nin ciddi bir cazibesi var. Ülkemizden 10 yıl önce 100 binin üzerindeki insanımız yurtdışına sağlık hizmeti almaya gidiyordu. Her giden de 50-100 bin dolar harcarken bu yıl itibari ile 480-500 bin dolayında yurtdışından ülkemize sağlık turizmine gelenler var.
Acile servis için düzenleme
Acil sağlık hizmetlerinde neler değişecek?
Acillerde yeşil, sarı, kırmızı alan uygulamasının çerçevesini bir daha gözden geçiriyoruz. Normalde acil hasta oranı yüzde 7-8. Ama biz de acillere olan müracaatlar yüzde 30’ları geçti. Bunun içindeki yüzde 8’lik esas acillerde mağdur olmaya başladı. O nedenle kırmızı alan acillerini çok daha net tarif edip o kırmızı alana, trafik kazasıydı, yaralanmaydı, düşmeydi, yanmaydı, ambulansla geldi, bunlar kırmızı alan. Ama ‘eve gittim çocuğumun ateşi yükselmiş, hanımın başı ağrıyor, annem kendini iyi hissetmediğini söyledi’, bunlar önce yeşil alan, ordan geçiyorsa sarı alana, oradan geçiyorsa kırmızı alan gibi bir kademelendirmeyi yapacağız. Sınıflandırmayı iyi yapmalıyız ki kargaşa ortamını ortadan kaldıralım.