2 Ocak 2025
Artan tularemi olguları harekete geçilmesi gerektiğini gösteriyor; CDC tanısal girişimlerin önemini vurgularken, kırılgan toplulukları korumak için hedefli müdahaleler için çağrıda bulunuyor.
Morbidity and Mortality Weekly Report dergisinde yayımlanan son çalışmada, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC)’nden bilim insanları Francisella tularensis’in neden olduğu nadir bir bakteriyel hastalık olan tulareminin demografik kalıplarını, coğrafi dağılımını ve görülme sıklığını inceledi. Bu hastalık, böcek ısırıkları, kontamine yiyecek veya su ve solunum gibi çeşitli yollarla insanları infekte edebiliyor.
Tularemi, Francisella tularensis bakterisinin neden olduğu zoonotik bir hastalıktır. İnsanlar, infekte hayvanlarla temas, böcek ısırıkları, kontamine partikülleri soluma veya kontamine su tüketme yoluyla hastalığa yakalanabilmektedir. Semptomlar, ateş, lokalize infeksiyonlar veya ciddi solunum yolu rahatsızlıkları dahil olmak üzere büyük ölçüde değişmektedir.
Hastalık antibiyotiklerle tedavi edilebilmesine rağmen, tularemi özellikle tanının geciktiği olgularda önemli sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Hastalık ABD’nin çoğu eyaletinde geçmişten beri bildirilmektedir; bazı bölgelerde ve demografik gruplarda insidans daha yüksektir. Özellikle çevresel ve mesleki maruziyetler ve yaban hayata yakınlık bu şemaya katkıda bulunmaktadır. Merkez eyaletlerin ve Amerikan yerlisi veya Alaska yerlisi toplulukların genellikle orantısız şekilde daha yüksek hastalık yüküyle karşı karşıya kaldığı bildirilmektedir.
Son yıllarda surveyans çalışmaları ve laboratuvar gelişmeleri olgu tespitini iyileştirmiş olsa da, hastalık yeterince bildirilmemekte ve anlaşılmamaktadır. Önleyici bir aşının olmaması ve değişen klinik tablolar, kırılgan topluluklar üzerinde hastalığın etkisini azaltmak için halk sağlığı önlemlerinin geliştirilmesinin ve tıbbi eğitimin önemini vurgulamaktadır.