13 Mart 2024
Antik kalıntılardan elde edilen genetik bilgiler, sıtmanın insanlarla birlikte nasıl hareket ettiğini ve evrimleştiğini ortaya çıkarmaya yardımcı oluyor.
Araştırmacılar, eski bir Roma iskeletinden sıtmanın en ölümcül formunun mitokondriyal genomunu sıraladılar. Sonuçların hastalığın Avrupa’daki geçmişini çözmeye yardımcı olabileceği söyleniyor.
Antik insan kalıntılarında sıtma belirtileri bulmak zor, sıtmaya neden olan Plasmodium parazitinin DNA’sı bu kalıntılarda nadiren görülüyor. Sonuç olarak, yirminci yüzyılın öncesinden bugüne kadar en ölümcül tür olan Plasmodium falciparum‘un tam bir genomik dizisi hiçbir zaman elde edilememişti. Boston, Massachusetts’teki Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu’nda sıtma parazitleri ve sivrisinek vektörlerinin genomları üzerine çalışan Daniel Neafsey, “P. falciparum yarım yüzyıl önce Avrupa’da ortadan kaldırıldı ve Avrupa’daki (eski veya güncel) parazitlerden elde edilen genetik veriler insanların parazitleri dünya çapında nasıl hareket ettirdiğini anlama bulmacasının yakalanması zor bir parçası oldu” diyor.
Sıtma uzun zamandır insan ölümlerinin önde gelen nedeni olmuştur. İspanya’nın Barselona kentindeki Evrimsel Biyoloji Enstitüsü’nden paleogenomik uzmanı Carles Lalueza Fox, “Son yüzlerce yılda kinin gibi tedavilerin gelişmesiyle birlikte (insanların ve sıtmanın) birlikte evrimleştiği açıkça görünüyor” diyor. “Kinin öncesi plazmodyumun antik genomlarını keşfetmek, muhtemelen sıtmaya karşı farklı ilaçlara nasıl adapte olduklarına dair bilgileri ortaya çıkaracaktır.”