3 Ekim 2023
Sadece üç yıl gibi kısa bir sürede mRNA aşıları milyonlarca hayat kurtardı; herkes tarafından tanındı ve bu hafta itibariyle Nobel Ödülü’ne konu oldu. Alandaki çalışmalar ise hız kesmeden devam ediyor gibi görünüyor.
mRNA teknolojisinin COVID-19 aşıları üretmedeki hızlı manevrasıyla kazandığı çarpıcı başarının ardından yatırımcılar mRNA’nın terapötik alanını genişletmek için milyarlarca dolar döktü.
Bu nakit akışının, tedavisi zor bulaşıcı hastalıklar, kanserler ve nadir görülen genetik bozukluklarla mücadelede mRNA ilaçlarının halk sağlığını dönüştürebilecek şekilde kullanılması için gereken araştırmalara ve altyapıya yakıt olması umut ediliyor.
Seattle, Washington’daki Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezi’nden immünolog Matthias Stephan, “Sınır gökyüzüdür” diyor. “Düzeltmek veya tedavi etmek istediğiniz her şey için bir mRNA ilacı olabilir; heyecan bu yüzden.”
Nature, ufuktaki mRNA ilaçları hakkında araştırmacılarla konuştu.
Salgınları kontrol altına almak: Hızın önemli olduğu durumlarda
mRNA’ya dayanan aşılar, yalnızca güvenlikleri ve etkinlikleriyle değil, aynı zamanda COVID-19 salgını sırasında geliştirilme ve piyasaya sürülme hızlarıyla da ün kazandı.
ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri’nde mRNA tabanlı COVID-19 aşılarından birinin geliştirilmesine katkı sunan Barney Graham, bu yaklaşımın araştırmacıların “çok etkili bir aşıyı birkaç hafta içinde kullanıma sunmasına” olanak tanıdığını söylüyor. (Graham şu anda Atlanta, Georgia’daki Morehouse Tıp Fakültesi’nde küresel sağlık eşitliği konusunda kıdemli danışman olarak görev yapıyor.)
Aşılar, kişinin hücrelerine antijen olarak da bilinen viral proteinin kopyalarını oluşturma talimatı veren mRNA’yı sağlarlar. Bu süreç vücudu koruyucu antikorlar ve virusla savaşan bağışıklık hücreleri üretmeye teşvik eder.
Sentetik mRNA birkaç gün içinde tasarlanıp üretilebildiği için teknoloji her yıl SARS-CoV-2 ve grip gibi sürekli değişen viruslara yönelik aşıların hızlı bir şekilde yeniden formüle edilmesine imkan veriyor. Veya yeni bulaşıcı tehditler karşısında hızlı yanıt aracı olarak kullanılabilir. Örneğin, Cambridge, Massachusetts’te bir biyoteknoloji şirketi olan Moderna, maymun çiçeği, Zika ve Nipah virüslerine karşı mRNA aşılarını denedi.
Bu yılın Nobel Ödülü sahipleri Philedelphia’daki Pennsylvania Üniversitesi’nden (UPenn) immünolog Drew Weissman ve Macaristan’daki Szeged Üniversitesi’nden biyokimyacı Katalin Karikó ile yakın çalışan ve kendisi de UPenn’den olan aşı bilimci Norbert Pardi, “mRNA aşısı üretiminin esnekliğinden ve basitliğinden kesinlikle yararlanabiliriz” diyor. Ödül sahibi bu iki kişi 2000’li yılların ortalarında mRNA aşılarının oluşturulmasında kullanılan bazı temel teknolojileri geliştirdi.