18 Aralık 2022
Prof. Dr. Serap Şimşek-Yavuz, İngiltere ve Amerika’yı alarma geçiren “Strep A” infeksiyonları ile ilgili uyarıda bulundu. Halk arasında ‘beta mikrobu’ olarak da bilinen infeksiyonlar hakkında ‘Tedavisi çok basit” diyen Yavuz, “Streptokok infeksiyonlarında hepsinin tedavisi penisilindir. Antibiyotiklere direnç kazanan bir patojen de değil” ifadelerini kullandı ve erken teşhise vurgu yaptı.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Koronavirus Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek-Yavuz, halk arasında ‘beta mikrobu’ olarak bilinen ‘Strep A’ infeksiyonları için penisilinle çok rahatlıkla tedavi edilebildiğini, erken teşhisin bu açıdan önemli olduğunu ifade etti.
Avrupa ile birlikte Amerika’yı da alarma geçiren “Strep A” infeksiyonları, her kış çocuklarda boğaz infeksiyonları ve bademcik iltihabına yol açmasıyla bilinen A grubu beta hemolitik streptokok adlı bir bakteri nedeniyle oluşuyor.
Halk arasında beta mikrobu olan bu bakteri, aslında yeni bir etken değil, yıllardır oldukça yaygın bir şekilde özellikle kış aylarında boğaz infeksiyonlarına yol açabiliyor ve penisilin tedavisi ile çok rahat tedavi edilebiliyor.
Ancak pandemi sonrası dönemde özellikle İngiltere’de Strep A’ya bağlı çocuk ölümlerinin ardından oluşan endişenin nedenlerini anlatan Prof. Dr. Serap Şimşek-Yavuz, her yıl boğaz infeksiyonlarına yol açan bu bakterinin, erişkinlerde görülen versiyonunun çocuklardaki artışına dikkat çekti.
DHA’ya konuşan Prof. Dr. Yavuz, “A grubu beta hemolitik streptokok dediğimiz bakteri, aslında insanlarda sıklıkla infeksiyona neden olan bir etken. Çocuklarda hepimizin bademcik iltihabı, yani tonsillit dediğimiz tabloya yol açıyor. Erişkinde bademcik iltihabı daha nadir. Erişkinlerde daha çok deri, yumuşak doku infeksiyonlarında çok sık karşımıza çıkıyor. Bu A grubu beta hemolitik streptokoklar bazen daha derin dokulara yayılabiliyorlar. Mesela derialtı yağ dokusunun altındaki fasyalara, yani kaslara etki edebiliyorlar” dedi.
“Eskiden de bir dönem ‘et yiyen bakteri’ diye gündeme gelmişti. Nekrotizan fasiit dediğimiz tabloya neden oluyorlar” diyen Yavuz, şunları söyledi:
“Biz buna ‘invazif A grubu beta hemolitik streptokok’ infeksiyonları diyoruz. İnvazif grup A streptokok infeksiyonlarının sıkıntısı, çok hızlı seyrederek ölüme neden olması. Az insanı etkiliyor toplumda ama, çok hızlı öldürüyor. Şu anda dünyayı alarma geçiren durum, eskiden çocuklarda çok nadir görülürken, şimdilerde çocuklarda invazif streptokok infeksiyonlarında bir miktar artış olması. Çocukta nasıl görülüyor bu? Yine derin dokulara yayılabiliyor bakteri, kaslara ulaşabiliyor. Bir de özellikle viral infeksiyon geçiren çocuklarda, akciğer infeksiyonu yaparak kana karışıyor ve çok ölümcül tablolara neden olabiliyor. İngiltere’de yine yüzde 80 erişkinlerde görülüyor ama çocuklarda görülme sıklığı yüzde 10’lardayken şimdilerde yüzde 20’lere çıkmış durumda.”