Şifremi Unuttum

28 Temmuz 2021 Dünya Hepatit Günü

HEPATİTLER BEKLEMEZ !!!

KRONİK VİRAL HEPATİTLER ÖNLENEBİLİR VE TEDAVİ EDİLEBİLİR HASTALIKLARDIR.

COVID-19 PANDEMİSİ HEPATİT ELİMİNASYON HEDEFLERİNE ULAŞMAYA ENGEL OMASIN!

Dünya üzerinde 354 milyondan fazla insan viral hepatitlerle yaşıyor. Kronik viral hepatitlere sekonder gelişen siroz ve karaciğer kanseri, hala tüm dünyada ölümlerin önemli bir nedenini oluşturmakta. Dünyada tüberküloz ve HIV infeksiyonuna bağlı ölümler azalırken ne yazık ki hepatitlere bağlı ölümler artmakta ve her yıl bir milyondan fazla insan viral hepatitler nedeni ile yaşamını yitirmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2021 küresel ilerleme raporuna göre 2019 yılında sadece HBV infeksiyonundan 820 000 kişi, HCV infeksiyonundan ise 290 000 kişi yaşamını yitirmiştir. HBV’na karşı etkinliği %95’lerin üzerinde olan ve uzun yıllardır kullanılan etkin bir aşının varlığına ve HCV infeksiyonu için de tam kür elde edilebilen %99 etkin antiviral tedavinin uygulanabilirliğine rağmen, hala bu kadar çok sayıda insanın HBV ve HCV infeksiyonu nedeni ile yaşamını yitiriyor olması HEPATİTLERİN BEKLEMEYECEĞİnin en güzel kanıtıdır. Bu nedenle, DSÖ her ne koşulda olursa olsun, viral hepatitlerin bekletilmeden saptanıp tedavi edilmesi gereken hastalıklar olduğunu vurgulamak için, bu yıl Dünya Hepatit Günü sloganını “Hepatitis Can’t Wait” olarak belirledi.

Tedavi edilebilir ve önlenebilir hastalıklar olmasına karşın, dünyada, viral hepatitli olan 354 milyon insandan neredeyse 300 milyonu hepatit B veya hepatit C olduğunun farkında değildir. Ülkemizde de çoğu henüz tanı almamış 3,5 milyon hepatit B hastası, 750 bin hepatit C hastası olduğu tahmin edilmektedir.  Bu nedenle viral hepatitli hastaların tespiti ve tedavisi viral hepatitlerle savaşta kilit noktayı oluşturmaktadır.

DSÖ viral hepatitlerin azaltılması için, 2016 yılında 194 ülkenin katılımıyla 2016-2021 yılları arasında uygulanacak olan bir eliminasyon programı başlattı. Bu programın hedefi 2030 yılına kadar viral hepatitlere bağlı ölümlerin %65, yeni olgu sayısının ise %90 azaltılması olarak belirlendi. Bu hedefe ulaşmak için DSÖ tarafından öncelenen konular; infantlarda HBV aşılaması, HBV taşıyıcısı annelerden bebeklere geçişin engellenmesi, güvenli kan transfüzyonları, güvenli enjeksiyonlar, damar içi ilaç kullanıcılarında enjektör paylaşımının engellenmesi, kronik HBV ve HCV hastalarının tanı ve tedaviye ulaşımının sağlanması olarak seçildi.

Bu programın ülkeler bazında ne kadar uygulandığı ve belirlenen hedeflere ne ölçüde ulaşıldığının belirlenebilmesi için de Haziran 2021 tarihinde yine DSÖ tarafından somut değerlendirme kriterlerinin yer aldığı bir ara kılavuz yayınlandı. Buna göre programa dahil olan ülkelerde, en az 2 yıl sürecek eliminasyon programları ile kronik HBV ve HCV infeksiyonlarının bir halk sağlığı sorunu olmaktan çıkarılması hedefleniyor. Kılavuzda belirlenen hedeflere göre, programa başvuran ülkelere dört farklı sertifikasyon seçeneği sunuluyor. Yeni kılavuzda eliminasyon hedefi, 2030 yılına kadar HBV insidansında %95, HCV insidansında %80 azalma ve her iki infeksiyonun da mortalitesinde %65 azalma, hepatit B ve hepatit C hastalarının %90’nından fazlasının tanı alması, %80’inden fazlasının da tedaviye ulaşması olarak güncellendi. Programın diğer hedefleri arasında ise 5 yaş altında HBsAg prevelansını %0.1’in altına indirmek, yıllık hepatit B ölümlerini 4/100 000, hepatit C ölümlerini de 2/100 000’nin altına düşürmek, HBV yenidoğan aşılama oranını %90’nın üzerine çıkarmak, %100 güvenli enjeksiyon ve kan transfüzyonu uygulamaları yer alıyor.

Ancak ne yazık ki Aralık 2019’dan bu yana, dünya çapında mücadele edilen COVID-19 pandemisi, belirlenen bu hedeflere ulaşılmasına önemli düzeyde engel yarattı. Özellikle, hepatitler için belirlenen risk gruplarında tarama çalışmalarının yapılması ve böylece kayıp hepatit hastalarının tespit edilerek tedaviye ulaştırılması ne yazık ki mümkün olmadı. Bu nedenle güncellenen 2030 eliminasyon hedeflerine ulaşmak için ulusal eliminasyon programlarının hızla gözden geçirilerek uygulamaya konulması büyük önem taşımaktadır.  KLİMİK Derneği Viral Hepatit Çalışma Grubu olarak, 28 Temmuz Dünya Hepatit Gününde, sizlere güncellenen bu hedefleri hatırlatmak ve viral hepatitlerin de önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu tekrar vurgulamak isteriz.

Hepatit B yüzey antijeni ile HBV’nun mucidi olan ve HBV aşısını da geliştirerek 1976’da Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü’nün sahibi olan Dr. Baruch Blumberg’in doğum günü 28 Temmuz,  viral hepatitlerle ilgili farkındalığın artırılması  için Dünya Hepatit Günü olarak tanımlanmıştır. Bu gün aracılığı ile viral hepatitler konusunda toplumun eğitimine daha fazla yer verilmesi, ulusal taramaların artırılması ve toplumun bu taramalara katılmasının sağlanması amaçlanmaktadır. DSÖ’nün viral hepatit eliminasyon hedeflerine ulaşabilmek için ülkemizde de Sağlık Bakanlığı tarafından 2018 yılında, 2018-2023 yılları arasını hedefleyen “Türkiye Viral hepatit Önleme ve Kontrol Programı” yayınlanmıştır. Bu program çerçevesinde; toplumun viral hepatitlerin bulaş yolları ve korunma konularında bilgilendirilmesi, yüksek riskli grupların tanımlanması ve bu kişilerde viral hepatit taramalarının gerçekleştirilmesi, ülkemizdeki gerçek hasta sayısının belirlenmesi için surveyansın etkin şekilde yapılması, hastaların tespiti sonrası tedavi için doğru yönlendirilmelerinin sağlanması amaçlanmaktadır. DSÖ tarafından güncellenen yeni hedeflere 2030 yılına kadar ulaşmak için, bu programın uygulanmasının hızlandırılması ve   konu ile ilgili tüm sağlık birimlerinin koordine çalışarak programa destek verilmesi büyük önem taşımaktadır.

Aralık 2019’dan bu yana tüm dünyada, sağlık otoritelerinin ve sağlık çalışanlarının tüm çabası COVID-19 pandemisi ile mücadelede yoğunlaştı. Dünyadaki tüm dengeleri alt üst eden pandemi nedeni ile ne yazık ki kronik hastalıkların kontrolü ve diğer infeksiyon hastalıklarının engellenmesi konuları istemeden de olsa ihmal edildi. Pandeminin tam kontrolünün kısa sürede mümkün olamayacağını da dikkate aldığımızda, tedaviye ihtiyacı olan diğer hastaların daha fazla ihmal edilmesi önümüzdeki süreçte daha büyük sağlık sorunları ile karşı karşıya kalmamıza neden olacaktır. Viral hepatitli hastaların tespit edilememesi, tedaviye ihtiyacı olan hastaların tedaviye ulaşımındaki gecikme, HBV ve HAV aşılama programlarındaki aksamalar gibi sorunların, viral hepatitleri, pandemi sonrasında ciddi morbidite ve mortalite nedeni olarak karşımıza getirmesi kaçınılmazdır. Bu nedenle bu yıl Dünya Hepatit Günü’nde amacımız, hekimlerin ve toplumun viral hepatitler konusundaki farkındalığının yeniden artmasını sağlamak ve hepatitlerin beklemeye tahammülü olmadığını bir kez daha hatırlatmaktır.

Hasta kişilere yüksek oranlarda ulaşılabilmesi, hepatit eliminasyonunun anahtar noktasıdır. DSÖ, eğer dünya genelinde tanı oranlarında kitlesel bir artışa gidilemez ise tedavi oranlarının düşeceği, infeksiyon oranlarının yükseleceği ve 2030 yılına dek dünya genelinde hepatitleri yok etme fırsatının kaybedileceğini bildirmektedir. Bu fırsatı pandeminin bizlere kaybettirmesine izin vermeden, başta aşılanmak olmak üzere SARSCoV2 ‘den korunmak için alınması gereken tüm önlemlere uyarak kronik viral hepatitli hastalarımızın tanı ve tedaviye ulaşmalarına yardımcı olmamız gerekiyor. KLİMİK Derneği Viral Hepatit Çalışma Grubu olarak 28 Temmuz 2021 Dünya Hepatit Günü’nde, bireysel ve toplumsal düzeyde tanı testlerinin yapılması ve hastaların tedaviye yönlendirilmesi konusunun önemini tekrar hatırlatmak istedik. Hastaları saptamak için riskli gruplarda hepatit taramaları yapmalıyız. Riskli gruplar;

Hepatit C için;

  • HCV’nin taranmaya başlanmasından önce (1996) kan ve kan ürünleri almış ya da organ nakli yapılmış kişiler
  • Halen ya da eskiden damariçi madde ve intranazal kokain bağımlısı olanlar
  • HCV-pozitif kanla temas eden sağlık çalışanları
  • HIV-pozitif olanlar
  • Karaciğer testlerinde açıklanamayan anormallikleri (ya da karaciğer hastalığı) olanlar
  • HCV-pozitif anneden doğan çocuklar
  • Uzun süredir hemodiyalize girenler
  • HCV-pozitif kişilerin şu andaki cinsel partnerleri

Hepatit B için;

  • HBsAg‐pozitif kişilerle aynı evde yaşayanlar ve cinsel partnerleri
  • Yüksek veya orta düzey HBV prevalansı olan bölgede doğanlar
  • Anne ve babası yüksek HBV endemisi olan bölgede doğmuş olan ve bebeklikte aşılanmamış kişiler
  • HBsAg‐pozitif kişilerle aynı evde yaşayanlar ve cinsel partnerleri
  • Damar içi ilaç kullananlar
  • Birden fazla cinsel partneri olan veya cinsel yolla bulaşan bir hastalık öyküsü olanlar
  • Cezaevinde kalan tutuklular
  • ALT ve AST düzeyleri kronik olarak yüksek kişiler
  • HCV ya da HIV ile enfekte kişiler
  • Hemodiyaliz hastaları, şeklinde özetlenebilir.

DSÖ’nün 2030 yılına kadar hepatitleri yok etme stratejisini, 2016 yılında 194 ülke benimsemiş olsa da şu ana kadar çok az ülke bu hedefe ulaşmak için gerekli ulusal düzenlemeleri yapmıştır. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan “TÜRKİYE VİRAL HEPATİT ÖNLEME VE KONTROL PROGRAMI” da ancak gerçek yaşama aktarılabildiği ölçüde başarılı olacaktır. Bu konuda viral hepatit tanı ve tedavisi ile uğraşan tüm hekimlere çok önemli görevler düşmektedir.

KLİMİK Derneği Viral Hepatit Çalışma Grubu, üç yüz elliye yakın hekim üyesiyle kurulduğu 2011 yılından bu yana yeni olgu sayısının azaltılması, özellikle hepatit B ve C infeksiyonu olan hastaların tanı almasının sağlanması, bu hastaların tedaviye ulaşabilmesi konularında aktif çalışmalarını sürdürmektedir. Dünya Sağlık Örgütü hepatit eliminasyon hedeflerine ulaşılması için KLİMİK çatısı altında çalışmalarını giderek artan bir ivme yürüten VHÇG olarak, her yıl olduğu gibi, 2021 Dünya Hepatit Günü’nde de bireysel çabanın önemini vurgulamak, hastaların bulunması ve toplumun farkındalığının artırılması konusunda COVID19 pandemi koşullarında da hep birlikte azami düzeyde çalışmanın gerekliliğini “HEPATİTLER BEKLEMEZ”  diyerek yeniden hatırlatmak isteriz.

KLİMİK Derneği Viral Hepatit Çalışma Grubu (VHÇG)