18 Mart 2022
Şimdi, pandemide geçen iki yılın ardından, davranış kalıplarımızda, yaşam tarzımızda ve kamusal alanlarda hangi değişikliklerin sonsuza dek veya en azından çok uzun bir süre bizimle kalabileceğini kendimize sormak iyi olabilir.
Maske muhtemelen sonsuza kadar cebinizde kalacak
Maske takmak, pandemiden önce dünyanın birçok ülkesinde, özellikle kirliliğin yüksek olduğu yerlerde yaygın olmasına rağmen, ABD’de her zaman şüpheyle karşılandı. Maskeler son iki yılda birçok eyalette çok fazla muhalefet konusu olsa da New Yorklular tarafından benimsendi. Metrolarda maske takma kuralına uyulması dikkat çekici. Kullanımları artık normalleşti ve onları her grip mevsiminde çekmeceden çıkaracağız.
Uzaktan eğitim bir felaketti, uzaktan çalışmaksa harika
Geçen yıl, birçok ebeveynin sahip olduğu, pandeminin öğrencilerde akademik gerilemeye yol açtığı ve en kırılgan öğrencilerin en geride kalmasına yol açarak eğitim açığını artırdığı gözlemi araştırmalarla doğrulandı. Okulların uzun süre kapalı kalması iyi bir fikir değildi.
Uzaktan çalışmaksa tamamen farklıydı. İşleri uzaktan çalışmaya uygun olanlar, işe gidip gelmek için harcadıkları zamanı egzersiz yaparak, yemek pişirerek, ev işleriyle ilgilenerek ve aileleriyle vakit geçirerek değerlendirdiler.
Herkes bisiklete tutuldu
Pandeminin ilk döneminde bir bisikletiniz yoksa, hemen gidip bir tane satın alma fikrinin pek çok kişiyle paylaşıldığını öğrendiniz. 2020’nin sonunda, ABD çapında satışlar neredeyse iki katına çıktı ve bisiklet bekleyişleri aylarca sürdü. Geçen yıl, Citi Bike talebe yetişmek için çabalıyordu ve insanlar bisikletleri park edecek yer bulmanın neredeyse imkansız olduğundan şikayet ediyorlardı. Şehir tüm bunlara bisiklet altyapısını iyileştirmeye çalışarak yanıt verdi.
Herkes kentlerdeki doğal alanlara gönül verdi
Pandemi, dış mekanla olan ilişkimizi temelden değiştirdi. Ocak ayında konu sadece kaldırımda bir ısıtıcının altında yemek yemek değildi; pek çok sosyal ve profesyonel yaşam biçimi, önce zorunluluktan, sonra sırf zevk için kapalı alanların dışına çıktı. 2020’de New York Eyalet parklarına gidenler rekor kırdı. Şehirde insanlar kendi mahallelerinden uzaktaki parkları keşfetmeye başladılar. Arkadaşlarla yürüyüşler, bir şeyler içmek için buluşmanın yerini aldı.
İşçiler ayaklandı
Pandemi nedeniyle yaşam ve çalışmayla ilgili önceliklerin yeniden düzenlenmesi konusunda son zamanlarda çok şey duyduk. COVID krizi sırasında bazı şirketlerin elde ettiği devasa kârlar ile çok sayıdaki çalışanın kötü çalışma koşulları ve düşük ücretleri arasındaki uçurum, işçi hareketini destekledi. Ülke genelinde grevler, mitingler ve protestolar arttı.
New York’ta geçen sonbaharda, asgari ücreti belirleyen ve dağıtım hizmetlerindeki çalışanların koşullarını iyileştirmekle ilgili yasa tasarıları Belediye Meclisi tarafından kabul edildi; tüm bu çabalar, on binlerce New Yorklu’nun pandeminin en kötü zamanlarında güvenli bir şekilde paket servisi almasına olanak sağladı. Daha önce bu işçilerin restoran tuvaletlerini kullanmalarına bile izin verilmiyordu.
Miami’yi, Catskills’i ve yaşayacağınızı düşündüğünüz diğer tüm yerleri unutun
Hikayeler geçen yılın başlarında gelmeye başladı; bazıları kalıcı olarak, pandeminin zirvesinde şehri terk eden New Yorklularla ilgili hikayeler. Daireleri çok küçüktü. Arka bahçede ateş yakma ihtimali cezbetti. Dünya zaten kendini alt üst ediyordu, neden bir değişiklik yapmasınlardı?
Banliyölerde, kırsaldaki kasabalarda ve New York dışındaki plajlarda emlak piyasası yükseldi. İhale savaşları manşetlere çıktı. Ama sonunda Sullivan County’deki bir keçi çiftliğinde yaşamak sıkıcı olmaya başladı. Morristown Colonial’deki kuyunun pompası kırılıp durdu. Şehri özlediniz. Şehirdeyken deneysel tiyatroya, Queens’de tako yemeye çok nadiren gidiyordunuz ya da Lincoln Center’daki Andrei Tarkovsky retrospektifine gitme eğiliminiz pek yoktu. Ama diğer herkes bunları yapıyordu. Her şeyden önce, New York’un insan kalabalığı heyecan vericiydi. Kaçamak sona erdi ve “evliliğe” geri dönmek istediniz.