4 Ekim 2024
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Erişkin Bağışıklaması Çalışma Grubu (KLİMİK-EBÇG) Tarafından Hazırlanmıştır.
Grip nedir?
Grip ya da tıbbi ismiyle influenza, her yıl dünyada yaklaşık 3-5 milyon kişiyi etkileyen, 250-500 bin kişinin ölümüne neden olan influenza virusunun yol açtığı bir infeksiyon hastalığıdır.
Grip salgını (epidemi ve pandemi) ne demektir?
Hastalığa yol açan influenza virusunun yapısı, kolaylıkla değişebilmektedir. Bu da virusun bağışıklık sistemimizden kaçabilmesine neden olur. Küçük yapısal değişiklikler bizim hastalığa her yıl yakalanmamızın nedenidir. Her 10-30 yılda bir ortaya çıkan büyük yapısal değişiklikler ise pandemi dediğimiz, tüm dünyayı etkileyen büyük salgınlara yol açar. Tarihteki bilinen en büyük grip salgınlarından birisi Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan ve savaşın kendisinden daha fazla ölüme yol açan 1918 İspanyol Gribi’dir. En son pandemi ise 2009 yılında Meksika’dan başlayıp dünyaya yayılan H1N1 pdm09 (Domuz Gribi) virusu ile yaşanmıştır.
Grip nasıl bulaşır? Bulaşmayı nasıl engelleriz?
Grip (influenza) virusu damlacık yoluyla bulaşır. Öksürüp hapşıran kişi, virus içeren çok sayıda damlacığı etrafa yayar. Bu damlacıkların ağız, burun ya da gözlerimize ulaşması ile hastalık bulaşır. Bu nedenle gripli bir kişi virusu etrafa yaymamak için öksürüp hapşırırken ağzını bir mendille, mendil bulamıyorsa kolları ile kapatmalıdır. Ellere hapşırmak en tehlikeli olanıdır. Ellere bulaşan virus buradan dokunulan her yere yayılır. Gripli kişi sık sık ellerini yıkamalıdır. Su ve sabun bulunamadığı durumda el antiseptikleri ile eller ovalanarak da temizlik sağlanabilir.
Gribin toplumda yayılmaması için virusun en çok saçıldığı hastalığın ilk günlerinde okula, işe gidilmeyip evde istirahat edilmelidir. Ev halkını korumak için eller sık sık yıkanmalı, oda havalandırılmalıdır. Özellikle yakınında hastalığın ağır seyretmesi riski olan kişiler varsa hasta kişinin maske takması yararlı olacaktır. Maske ağız ve burunu tam kapamalı, ıslandığında değiştirilip eller yıkanmalıdır.
Grip olduğumu nasıl anlarım?
Grip, ani başlangıçlı ateş, öksürük, boğaz ağrısı, baş ağrısı, burun akıntısı, kas ve eklem ağrıları ile seyreder. Ateş, eklem ve kas ağrılarının olmaması nezle gibi daha hafif seyreden diğer solunum yolu hastalıklarını düşündürür. Öksürük şiddetli olabilir, iki hafta veya daha fazla sürebilir. Ateşin uzun sürmesi, koyu renkli balgam, göğüs ağrısı ve/veya nefes darlığının eklenmesi grip virusunun zayıflattığı akciğerlere bakterilerin ulaştığını düşündürür. Bu durumda mutlaka doktora başvurulmalıdır. Özellikle risk grubunda bulunan bağışıklık sistemi zayıf kişilerde bu durum tehlikeli olabilir. Yine sinüslere ve orta kulağa bakterilerin ulaşarak sinüzit ve otit tablolarına yol açması da hastalığın istenmeyen, antibiyotik tedavisi gerektirebilecek sonuçlarındandır. Öne eğilmekle artan baş ağrısı, kulak ağrısı uyarıcı olmalıdır.
Gripte risk nedir? Kimler risk altındadır?
Grip tüm yaştaki bireyleri etkiler; okul devamsızlıklarına, iş kayıplarına neden olur. Ancak, özellikle gebeler, 50 yaş üstündekiler, 5 yaş altındakiler, akciğer, kalp hastalığı olanlar, böbrek, karaciğer yetmezliği olanlar, kanser, diyabet gibi hastalıklar veya ilaçlar nedeniyle bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar, organ nakli yapılanlar ve aşırı şişman kişiler gripten daha çok etkilenirler. Bu kişilerde grip hastaneye yatışlara, hatta ölümlere neden olmaktadır.
Gribin tedavisi var mıdır?
Gribin tedavisi istirahat ve destek tedavisidir. Ateş düşürücü ilaçlar, bol sıvı alımı önerilir. Ancak risk grubundaki kişiler ve risk grubunda olmasa bile hastalığın ağır seyrederek komplikasyonlara yol açtığı kişilerde doğrudan grip virusuna etkili ilaçların (oseltamivir, zanamivir, vb.) kullanılması gerekir. Bu durumda yatak istirahati ve destek tedavisiyle yetinmeyip mutlaka doktora başvurmak gerekir.
Gripten nasıl korunurum?
Gribe yakalanmamak için sık el temizliği, sağlıklı beslenme, mevsime göre giyinme gibi kişisel önlemlerin yanı sıra özellikle risk altındaki kişiler için en etkili korunma yolu aşıdır. Aynı zamanda bu kişiler, gribin en önemli komplikasyonu, ölümlerin büyük oranda nedeni olan pnömoni (zatürre) açısından da risk altındadırlar. Doktorlarından bilgi alarak pnömokok aşısı da olmalıdırlar.
Grip aşısı ne zaman yapılmalıdır?
Ülkemizde Ulusal Sentinel Sürveyans (Takip) Ağı ile grip hastalığı izlenmektedir. Bu ağ, Dünya Sağlık Örgütü’nün Global İnfluenza Sürveyans ve Yanıt Sistemi ile de bağlantılıdır. Buna göre grip her yıl Ekim ayında başlayarak Aralık ayında artıp Nisan-Mayıs aylarını kapsayan dönemde sık görülmektedir. Bu nedenle grip aşısının her yıl Ekim ayında yaptırılması gerekmektedir. Ancak risk grubundaki kişiler, daha önce yaptırmadılarsa, Şubat ayına kadar aşıyı yaptırabilirler.
Neden her yıl aşı olmak zorundayız?
Grip hastalığının geçirilmesiyle veya aşılama ile oluşan bağışıklık virusun yapısında gerçekleşen sürekli değişiklikler nedeniyle kalıcı değildir. Aşılanan veya hastalığı geçiren bireyler bir sonraki grip mevsiminde hastalığa tekrar yakalanabilir. Ayrıca, virusun yapısı değiştiği için, takip verilerinden elde edilen bilgilere göre aşı içeriği her yıl yenilenmektedir. Bu nedenle mevsimsel gripten korunmak için her yıl aşı olunması gerekir.
Grip aşısı kimlere yapılmalıdır?
Grip (İnfluenza) aşısı 6 aydan büyük herkese önerilmektedir. Ancak risk gruplarındaki kişiler ve bunların yakın temaslıları ve sağlık çalışanları grip aşısının öncelikle yapılması gereken gruplardır. Bunlar:
- Komplikasyon riski yüksek olanlar
- Gebeler
- 6-59 ay arası çocuklar ile 50 yaş üstü yetişkinler
- Kronik hastalığı olanlar: (Astım dahil kronik akciğer hastalığı, diyabet, metabolik hastalıklar, kalp hastalığı, kronik karaciğer, kronik böbrek hastalığı, nörolojik hastalıklar)
- Bağışıklığı baskılanmış hastalar
- 6 ay-18 yaş arasında olup uzun süreli aspirin tedavisi kullananlar
- Obez kişiler (yetişkinde vücut kitle indeksi ≥40 olanlar)
- Komplikasyon riski yüksek olanlarla aynı evde yaşayan veya bakım verenler
- Sağlık çalışanları
- Özellikle 6 aydan küçük çocuklarla temasta bulunanlar
- 5 yaş altı ve 50 yaş üstü kişilerin ev temaslıları ve bakım verenler
Aşının yapılmaması gereken durumlar ve yan etkileri nelerdir?
Grip aşısı için yumurta bazlı aşıların yumurta allerjisi olanlara yapılmaması ile ilişkili uyarı kaldırılmıştır.
Ancak daha önce grip aşısı sonrası allerjik tepkime vermiş olanların aşılarını donanımlı bir Aşı Merkezinde yaptırması önerilmektedir.
Grip aşısının ciddi yan etki yapma olasılığı diğer aşılardan farksızdır. Aşının erişkinlerde görülen en sık yan etkisi enjeksiyon yerinde ağrı ve hassasiyettir. Bu şikayetler %10-64 oranında ortaya çıkar ve bir iki gün içinde kaybolur. Aşıya bağlı ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, halsizlik gibi sistemik belirtiler diğer aşılardan veya ilaç içermeyen (plasebo) bir enjeksiyondan fazla değildir. Ülkemizde uygulanan grip aşıları (İİV3 veya İİV4) inaktif (cansız) virus aşısı olduğundan aşıya bağlı grip gelişmesi mümkün değildir. Aşı felç yapmaz, kısırlığa neden olmaz; gebelerde de güvenle yapılabilmektedir.
Ülkemizde hangi grip aşıları bulunmaktadır? Bu sene hangi aşı kullanılmaktadır?
Ülkemizde bulunan aşı inaktif (cansız) virus aşısıdır. Bu aşı ölü aşı olduğundan kesinlikle grip hastalığına yol açmaz. Bu aşılar riskli gruplara hastanelerin aşı birimlerinde veya Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Son yıllarda yaygın olarak 4 valan influenza (2 İnfluenza A virusu + 2 İnfluenza B virusu) aşıları kullanılmakta iken, Dünya Sağlık Örgütü tarafından İnfluenza B virusunun Yamagata suşunun dolaşımda bir süredir hastalık etkeni olarak saptanmaması /sirkülasyyonda aktif olarak yer almaması nedeniyle bu sene 3 valan (2 İnfluenza A + 1 İnfluenza B virusu) olarak aşı hazırlanması önerisinde bulunmuştur. Bununla birlikte 4 valan aşı bulunan yerlerde bu aşının da uygulanabileceğini belirtmiştir. Ülkemizde de 2024-2025 yılı için uygulanacak grip aşısı içeriği 4 valanlı İİV4’tür.
Ülkemizde Grip Aşısı Aşağıda Belirtilen Durumlarda SGK Tarafından Karşılanmaktadır:
- 65 yaş ve üzerindeki kişiler
- Yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalan kişiler
- Gebeliğin 2. veya 3. üç ayında (trimesterinde) olan gebeler
- Astım dahil kronik akciğer ve kalp-damar sistemi hastalığı olanlar
- Diyabet dahil herhangi bir kronik metabolik hastalığı bulunanlar
- Kronik böbrek yetmezliği olanlar
- Kan hastalığı (hemoglobinopatisi vb.) olanlar
- Bağışıklık sistemi yetmezliği olan veya bağışıklığı baskılayan tedavi alanlar
- 6 ay-18 yaş arasında olan ve uzun süreli aspirin (asetil salisilik asit) tedavisi alan çocuk ve ergenler.
Bu kişiler için grip aşısı, hastalıklarını/gebelik durumunu belirten sağlık raporuna dayanılarak her branştan hekimlerce reçete edildiğinde yılda bir defaya mahsus olmak üzere karşılanmaktadır.
GRİP BASİT BİR SOLUNUM YOLU HASTALIĞI DEĞİLDİR; RİSKLİ GRUPLARDA DOĞRUDAN YA DA KALP KRİZİ, İNME RİSKİNİ ARTIRARAK DOLAYLI ÖLÜMLERE YOL AÇABİLMEKTEDİR.
ÖNLENMESİ GEREKEN BİR HASTALIKTIR.
ÖNLEMENİN TEK YOLU AŞILAMAKTIR.