Şifremi Unuttum

Dang Humması Yayılıyor: Komşuda Görüldü, Türkiye de Risk Altında!


27 Temmuz 2024

Dang humması Güney Amerika’dan Asya’ya, Avrupa’dan ABD’ye kadar artık ciddi bir tehdit. Pek çok ülkede ilk kez vaka görüldü. İran onlardan biri. Prof. Ergönül: “Bizde de her an patlak verebilir. Çünkü hastalığı yayan sivrisinekler ülkemizde yerleşik”.

Prestijli tıp dergisi Lancet’te bugün yayınlanan bir makaleye göre 2024 yılı şimdiye kadarki en kötü dang humması yılı olarak kayıtlara geçti. Rakamlar endişe verici: Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ne Ocak ayının başından 22 Temmuz’a kadar olan zaman diliminde 176 ülkeden yaklaşık 11 milyon şüpheli dang humması vakası bildirildi. Toplam 6 bin 508 kişi hayatını kaybetti, ağır vakaların sayısı 24 bini aştı. DSÖ’ye en çok bildirim yapan ülkeler arasında ise sırasıyla Brezilya, Meksika, Honduras, Kolombiya, Guatemala ve Peru yer alıyor.

Elbette Dang humması sadece Güney Amerika’da kol gezmiyor. NPR’ın haberine göre Bangladeş, Nepal, Sri Lanka ve Vietnam gibi ülkeler de şu anda alışılmadık derecede yüksek sayıda hastalık vakası bildiriyor. Bu ülkelerin çoğu salgınları kontrol altına almak için mücadele ediyor.

Dang hummasıyla ilgili endişe verici gelişmelerden biri, hastalığın daha önce görülmediği bölgelerde de yayılmaya başlaması. Örneğin ABD’nin Teksas, Florida ve Kaliforniya gibi sıcak hava koşullarına sahip eyaletlerinde bile az sayıda vaka kaydedildi. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), artan Dang humması riski nedeniyle harekete geçti ve geçen ay bir uyarı yayınlamak zorunda kaldı.

Komşumuz İran ise 14 Haziran 2024’te ‘yerel olarak bulaşan’ iki dang humması vakasını duyurdu. İlk iki vakanın üzerinden sadece bir ay geçtikten sonra vaka sayısı 12’ye yükseldi. Bu noktada ‘yerel olarak bulaşan’ terimini açmamızda yarar var. Bu ifade hastalığın seyahatle taşınmadığını, doğrudan o bölgedeki infekte sivrisinekler aracılığıyla bulaştığını belirtiyor. Kötü haber şu ki Dang humması, Aedes sivrisinekleriyle bulaşan bir hastalık. Ve bu sivrisinekler Türkiye’de de bulunuyor.

“Türkiye dang humması açısından topun ağzında, bugün veya yarın vaka çıkarsa bunda şaşılacak bir şey yok” diyen Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği yönetim kurulu üyesi ve Koç Üniversitesi İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül merak edilenleri yanıtladı.

Dang hummasındaki artışın sebebini konuşarak başlayabilir miyiz?

En önemli sebep iklim değişikliği nedeniyle istilacı bir sivrisinek olan Aedes’in geniş coğrafyalara yayılması. Artan sıcaklık ve nem oranları sivrisineklerin üreme alanlarını genişletiyor. Bu durum doğal olarak Aedes sivrisineklerinin taşıdığı hastalıkların yaygınlığını giderek artırıyor.

Eskiden Aedes sivrisinekleri tropikal ve subtropikal bölgelerde (örneğin Güneydoğu Asya, Afrika, Güney Amerika’da) bulunuyordu. Fakat iklim değişikliği ve artan seyahat faaliyetleri nedeniyle bu sivrisinekler artık dünyanın pek çok yerine yayılmış durumda.

Aedes sivrisineklerinin çeşitli bulaşıcı hastalıkları taşıyan iki önemli türü var: Aedes aegypti (sarı humma sivrisineği) ve Aedes albopictus (Asya kaplan sivrisineği). Dang hummasının yayılımından Aedes aegypti daha fazla sorumlu. Ama Asya kaplan sivrisineği de bu hastalığı yayabiliyor.

Türkiye’de bir süredir Aedes’in yerleşik olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla ülkemizde dang humması vakası görmememiz için geçerli bir sebebimiz yok. Dang humması ne yazık ki tüm dünyada en yaygın görülen infeksiyonlardan biri haline geldi. DSÖ son iki yıldır sık sık “Çok hızlı yayılıyor” uyarısı yapıyor.

Türkiye’de bildirilen vaka var mı?

Hayır, şu ana kadar yerel vaka bildirilmedi. Uzak Asya veya Güney Amerika’ya gidip hastalanan çok sayıda vatandaşımız oldu ama Türkiye kaynaklı bir infeksiyon bugüne kadar saptanmadı. Fakat bir ay önce komşumuz İran’da ilk kez yerel vakalar ortaya çıktı.

Ayrıca dang humması son yıllarda Avrupa’da da ciddi sorun haline geldi. Çünkü Aedes, Avrupa Birliği’nin 13 ülkesine yerleşmiş durumda. İtalya, İspanya ve Fransa’da 2023’te Dang humması salgınları yaşandı. Yani Türkiye hem batıdan hem doğudan gelen iki taraflı riskle karşı karşıya. Bununla birlikte Aedes sivrisinekleri Türkiye’de zaten yerleşik. Dolayısıyla Dang humması bizde de her an patlak verebilir.

Peki dang humması hakkında bilinmesi gereken temel bilgiler neler?

Dang humması, kanamalı ateşler grubuna giren ve sivrisinek ısırıklarıyla bulaşan bir infeksiyon hastalığı. Belirtileri arasında yüksek ateş, baş ağrısı, halsizlik, kas ve eklem ağrıları var. Yani belirtiler biraz gribe benziyor. Ayrıca göz arkasında ağrı yapabiliyor.

Fakat belirtiler her zaman bu kadarla sınırlı değil. Bazı vakalarda başlangıç belirtilerinden altı-yedi gün sonra hastalık ağırlaşıyor ve cilt altı, diş eti, burun gibi bölgelerde önlenemeyen kanamalar görülüyor.

Hastalık ‘kemik kırılması ateşi’ diye de biliniyormuş. Kemikleri de mi etkiliyor?

Hayır, dang humması kemikleri tutan bir hastalık değil. İnfeksiyon sırasında çok yoğun bir eklem ve kas ağrısı hissedildiği için hastalık böyle de adlandırılıyor.

Ölüm oranı yüksek mi?

Dang humması vakalarının çoğu grip gibi atlatılıyor. Fakat hastalık ikinci kez geçirildiğinde durum farklı. Çok daha ağır seyrediyor, ölüme varan sonuçlara neden olabiliyor.

Aedes sivrisineklerinin hastalığın bulaşmasına aracılık ettiğini söylediniz. Peki sivrisinekler virusu nereden alır?

Sivrisinekler dang virusunu infekte bir kişiyi ısırarak alırlar. Virus, sivrisineğin vücudunda çoğaldıktan sonra sivrisinek ısırdığı diğer kişilere virusu bulaştırmaya başlar.

Diyelim ki İstanbul’da yaşayan bir kişi Brezilya’ya seyahat etti ve orada dang hummasına yakalandı. İstanbul’a döndüğünde bir Aedes sivrisineği de bu kişiyi ısırdı. Sivrisinek infekte olup İstanbul’da bir salgın başlatabilir mi?

Elbette başlatabilir. Ülkemizde bu şekilde sıtma vakaları oldu. Türkiye sıtmayı ortadan kaldırmıştı, vaka görülmüyordu. Fakat Suriye’den gerçekleşen göç veya seyahatlerle sıtmalı kişilerin ülkeye girmesi Mardin’de sıtma salgınlarına yol açtı.

Bu arada salgın riski sadece infekte bir insanın yurt dışından gelmesiyle değil, infekte bir sineğin sınırlarımızdan içeri girmesiyle de ortaya çıkabilir.

Dang humması insandan insana bulaşır mı?

Bu risk çok ama çok düşük. Teorik olarak hastalığı geçirmekte olan bir insanın kan vermesiyle bulaşabilir ama pratikte bu pek mümkün değil. Ayrıca hastalığın solunum yoluyla bulaşmadığını belirteyim. Virus esas olarak sivrisinek ısırığıyla yayılıyor. Bununla birlikte infekte gebelerden bebeklerine infeksiyon bulaşabileceği unutulmamalı.

Peki tedavi yöntemleri neler?

Dang hummasında kullanılan özel bir ilaç yok, sadece destek tedavisi yapılıyor. Burada en önemli nokta doğru tanının konulması, ardından uygun destek tedavisinin verilmesi. Dang hummasının tanısı şu anda sadece Ankara’daki Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne bağlı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nda (eski adıyla Hıfzıssıhha Enstitüsü) konuluyor. Bazı üniversite hastaneleri de tanı koyacak sistemlere sahip. Ama bu tür bulaşıcı hastalıkların asıl referans merkezi Halk Sağlığı Genel Merkezi.

Röportajın Devamı İçin Tıklayınız