Şifremi Unuttum

Antik DNA ile Sıtmanın Kökeni ve Yayılışı Anlaşılıyor


20 Haziran 2024

Bilim insanları en ölümcül iki sıtma paraziti olan Plasmodium vivax ve Plasmodium falciparum’un antik genomlarını yeniden yapılandırdı.

Almanya’nın Leipzig kentindeki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü liderliğindeki uluslararası bir araştırma ekibi, yeni bir çalışmada sıtmanın son 5500 yıllık evrimsel tarihini ve küresel yayılımını yeniden yapılandırdı. Araştırma, ticaret, savaş ve sömürgeciliğin sıtmanın yayılmasındaki başlıca katalizörler olduğunu ortaya koydu.

Dünyanın en ölümcül bulaşıcı hastalıklarından biri olan sıtmaya, infekte Anofel sivrisineklerinin ısırığıyla bulaşan birkaç tür tek hücreli parazit neden oluyor. Büyük kontrol ve imha çabalarına rağmen, dünya nüfusunun neredeyse yarısı hâlâ sıtmaya yakalanma riski taşıyan bölgelerde yaşıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, sıtma her yıl yaklaşık 250 milyon infeksiyona ve 600 000’den fazla ölüme neden oluyor.

Bu muazzam modern etkinin ötesinde, sıtma, evrimsel tarihimizi güçlü bir şekilde şekillendirdi. Günümüzde büyük ölçüde tropikal bir hastalık olmasına rağmen, yalnızca bir yüzyıl önce patojenin yayılım alanı kuzey ABD, güney Kanada, İskandinavya ve Sibirya dahil olmak üzere dünya kara yüzeyinin yarısını kapsıyordu.

Çalışmanın baş yazarı Megan Michel; sıtmanın mirasının genomlarımızda yazılı olduğunu belirtiyor. Michel, “Orak hücre hastalığı gibi yıkıcı kan bozukluklarından sorumlu olan genetik varyantların, sıtma enfeksiyonuna karşı kısmi direnç sağladıkları için insan popülasyonlarında devam ettiğinin düşünüldüğünü” söylüyor.

Bu evrimsel etkiye rağmen, sıtma parazitlerinin en ölümcül iki türü olan Plasmodium falciparum ve Plasmodium vivax‘ın kökenleri ve yayılımı hala gizemini koruyor. Sıtma infeksiyonları, insan iskelet kalıntılarında gözle görülür net izler bırakmaz ve tarihi metinlerdeki yetersiz referansların deşifre edilmesi zor olabilir. Ancak, antik DNA alanındaki son gelişmeler, insan dişlerinin, kişinin ölüm anında kanında bulunan patojenlerin izlerini koruyabildiğini ve bu sayede arkeolojik kayıtlarda normalde görülmeyen hastalıkların incelenmesine olanak sağladığını ortaya koydu.

Sıtmanın esrarengiz tarihini keşfetmek amacıyla, 80 kurum ve 21 ülkeyi temsil eden uluslararası bir araştırmacı ekibi, beş kıtada 5.500 yıllık insanlık tarihine yayılan sıtma ile infekte 36 bireyden elde edilen antik Plasmodium genom verilerini yeniden yapılandırdı. Bu eski sıtma vakaları, sıtmanın dünya çapındaki yayılımını ve küresel, bölgesel ve hatta bireysel ölçeklerdeki tarihsel etkisini yeniden yapılandırmak için benzeri görülmemiş bir fırsat sunuyor.

Haber İçin Tıklayınız