30 Ocak 2023
COVID-19 Aşı Takvimi İçin Tıklayınız
SARS-CoV-2 virusu mutasyonlar ile yeni varyantlar oluşturmayı sürdürmektedir. Bu sürecin yakın gelecekte önlenemeyeceği ve virusun şu ana kadar yüzlerce alt varyant geliştiren OMİKRON (BA.1.1.529) varyantının yeni alt varyantlarının yanında, başka yeni varyantların da ortaya çıkması beklenmektedir.
Ocak 2023 itibariyle tüm dünyada ve ülkemizde BQ.1.1 adı verilen bir omikron altvaryantı hakim olmakla birlikte, bir diğer omikron alt varyantı olan ve rekombinasyonla ortaya çıkmış KRAKEN adıyla anılan XBB.1.5’in kendisinden önceki omikron alt varyantlarından daha kolay bulaşabilmesi ve bağışıklıktan daha kolay kaçabilmesi nedeniyle ilerleyen aylarda baskın varyant haline geleceği öngörülmektedir. Mevcut verilere göre gerek BQ.1.1, gerekse XBB.1.5 omikron alt varyantlarının sebep olduğu hastalığın klinik bulguları ve ağırlığı öncekilerden farklı değildir. Ülkemizden yeterli veri olmamakla birlikte var olan veriler değerlendirildiğinde, BQ.1.1’in neden olduğu dalganın sonlandığı veya sonlanmak üzere olduğu, XBB.1.5 dalgasınınsa başlamış olduğu tahmin edilmektedir.
Dünya nüfusunun büyük çoğunluğu hastalığı geçirerek ya da aşılanma yolu ile bağışıklık kazanmış durumda olmasına karşın, halen hastalığı geçirmemiş veya aşılanmamış çok sayıda insanın olması ve virusun mutasyonlarla bağışıklıktan kaçabilme özelliği kazanabilmesi nedeniyle yeni varyantlar gelişmeye devam etmektedir. Aşılı ve/veya hastalığı geçirmişlerde gelişen bağışıklık, yeni varyantlarla gelişen infeksiyonlarda ölüm ve ağır hastalık riskini belirgin olarak azaltsa da özellikle yeterli bağışıklık yanıtı geliştiremeyen çok yaşlı veya bağışıklığı baskılanmış kişilerde, her yeni varyantla olan infeksiyonlar, ağır hastalığa ve ölümlere neden olmaktadır. Virus halen hem yaz hem de kış aylarında etkili olmaya devam ettiği için henüz mevsimsel özellik kazanmış da görünmemektedir. Kalabalık nüfusuna ek olarak toplum bağışıklığı çok düşük olan Çin Halk Cumhuriyeti’nde vaka sayıları hızla artmaktadır. Çin’in yanı sıra Güney Kore ve Japonya’da yüksek olgu sayılarının yeni ve daha bulaşıcı omikron alt varyantları veya omikron dışı varyantlar için uygun koşullar sağladığına dair endişeler artmaktadır.
Özetle “Pandemi bitti, artık virusu izlemek ya da hatırlatıcı doz aşıları olmak gerekmiyor” demek aşamasında olmadığımız görülmektedir.
COVID-19 Aşılarıyla İlgili Son Durum:
COVID-19 aşıları, BQ1.1 ve XBB.1.5 gibi omikron alt varyantları dahil olmak üzere tüm SARS-CoV-2 varyantlarının neden olduğu infeksiyonlara bağlı ağır hastalığı ve ölümü çok büyük oranda engellemektedir. Ancak mevcut aşılarla hafif seyirli infeksiyonlar, özellikle üst solunum yollarını tutan hastalık (nezle vb) yeterince engellenemediği için, bu infeksiyonları engellemek üzere nazal (burundan uygulanan) aşıların, yeni varyantlardan etkilenmeyecek pankoronavirus aşılarının geliştirilmesi çalışmaları da devam etmektedir. Omikron alt varyantlarının hakim olduğu 2022 boyunca yapılan çalışmalar bu varyantlara karşı en etkili aşıların mRNA aşıları olduğunu göstermektedir. Omikronun giderek farklılaşan varyantlarına karşı koruyuculuğu sağlamak için orijinal virusa ek olarak omikron BA.4/BA.5 varyantını içeren ikili (bivalan) aşı geliştirilmiştir. Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi (FDA) 31 Ağustos 2022’den itibaren, primer aşılaması tamamlanmış kişilerin hatırlatma dozlarının ikili (bivalan) aşı ile yapılmasına onay vermiştir.
FDA 26 Ocak’ta yaptığı son toplantısında yeni aşılanacak olan kişilerin ve hatırlatma dozlarının, dolaşımda olan BQ.1.1 ve XBB.1.5 varyantlarına da daha etkili olan, ikili (bivalan) aşı ile yapılması kararı almıştır. Aynı toplantıda bundan sonra hatırlatma dozlarının kış sezonu başında yapılması ve sezon başında uygulanacak aşının içeriğini her yıl Haziran ayında toplanan bir bilimsel komisyonun belirlemesi kararlaştırılmıştır. Mevcut bilimsel verilere dayanılarak alınan bu kararlara göre; COVID-19 aşısının, tıpkı grip aşıları gibi, yenilenmiş içeriği ile her kış sezonu başında uygulanacağı beklenmektedir.
Aşı Şeması:
Başlangıçta önerilen iki doz aşı şemasının Omikron varyantlarına karşı korumada yetersiz olduğu anlaşıldığından mRNA aşıları için hatırlatma dozları gerekmektedir. En son bilimsel verilere göre COVID-19’un sebep olacağı ağır hastalık ve ölümden korunmak için, ülkemizde bulunabilen tek mRNA aşısı olan Biontech BNT162b2 için önerilen uygulama şemaları aşağıdaki gibidir (Ülkemize özgü öneriler*):
1. 12-50 yaş arasındaki sağlıklı kişiler; bir ay arayla iki doz mRNA aşısından oluşan primer şemayı tamamladıktan 3 ay sonra birinci hatırlatma dozlarını (3. aşılarını) yaptırmış olmalıdır. (Temel Aşılama: 2 doz + Hatırlatma 1 doz = Toplam 3 doz)
2. 50 yaşının üstünde olan kişiler (sağlıklı dahi olsalar) veya 12 yaş üzerinde olup altta yatan ciddi hastalığı (diyaliz gerektiren böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği, ileri akciğer yetmezliği ve siroz) bulunanlar; hatırlatma dozundan 3-6 ay sonra 2. hatırlatma dozlarını (4. aşılarını) olmalıdır.
(Temel Aşılama: 2 doz + Hatırlatma 2 doz = Toplam 4 doz)
3. Yüksek miktarda virüsle karşılaşma riski olan kişiler (sağlık çalışanları); 1. hatırlatma dozundan 3-6 ay sonra 2. hatırlatma dozlarını (4. aşılarını) olmalıdır.
(Temel Aşılama: 2 doz + Hatırlatma 2 doz = Toplam 4 doz)
4. Bağışıklığı baskılanmış kişiler 1 ay arayla 3 dozdan oluşan primer aşı şemasını tamamladıktan 3 ay sonra birinci hatırlatma dozlarını (4. aşılarını), bundan en az 4 ay sonra da ikinci hatırlatma dozlarını (5. aşılarını) olmalıdırlar.
(Temel Aşılama: 3 doz + Hatırlatma 2 doz = Toplam 5 doz)
5. Ne yazık ki ülkemizde <12 yaş çocuklarda uygulanmak üzere, daha düşük miktarda mRNA içeren onaylanmış aşı bulunmamaktadır. Ama bu yaş grubuna uygun aşıların bulunduğu ülkelerde önerilen aşılama şeması şu şekildedir:
a. 5 -11 yaş arasındaki çocuklarda primer aşılama için 3 hafta arayla 2 doz tekli (monovalan)10 mikrogramlık aşı yapılması önerilmektedir. Bu yaş grubunda, sadece bağışıklığı baskılanmış olanlarda primer aşılamada, 2 doz aşılamadan en az 28 gün sonra olmak üzere aynı aşıyla 3. bir dozun daha yapılması önerilmektedir.
b. 6 ay-4 yaş arasındaki çocukların primer aşılamasındaysa; 3-8 hafta arayla yapılan tekli (monovalan) 3 mikrogramlık 2 dozu takiben, 2.dozdan en az 8 hafta sonra olmak üzere 3.doz olarak ikili (bivalan) 3 mikrogramlık bir doz aşı daha önerilmektedir.
6. Altı aydan küçük bebeklerde; COVID-19’a bağlı ağır hastalık ve hastaneye yatış riskinin 65 yaş üzerindeki kişilerle aynı olduğunu gösteren veriler bulunmaktadır. Bu nedenle 6 aydan küçük bebekleri koruyabilmek için gebelerin ve bebekle teması olan kişilerin aşılarını tam olarak yaptırması çok önemlidir.
7. Omikron varyantı ile kanıtlanmış infeksiyon geçirmiş kişilerin; (Ocak 2022’den sonra laboratuvar kanıtlı COVID-19 geçirenler) hastalıktan önce ve/veya sonra toplamda 2 doz mRNA aşısı olmuşlarsa (hibrit bağışıklık) mevcut verilere göre aşı veya hastalık sonrası en az 8 ay (hangisi en son olduysa) hatırlatma dozu yaptırmasına gerek yoktur. Bilim insanları hibrit bağışıklığın 12 aydan uzun koruma sağlayabileceğini öngörmektedir. Bağışıklığı baskılanmış kişiler bu önerinin dışındadır.
8. Yukarıdaki önerilerde belirtilen şemaları tamamlamış olan kişilerin; ek doz aşı olmasına gerek yoktur. Varyant gelişimi ve aşı etkililiğine ilişkin bilimsel veriler yakın takip edilerek önerilerimiz güncellenecektir.
* Ülkemizde henüz ikili (bivalan) mRNA aşısı bulunmamaktadır. Bivalan aşıların ağır hastalık ve ölümleri engellemede tekli aşıya göre daha etkili olduğunu gösteren veriler artmaktadır. Bu nedenle ülkemiz için ikili aşıların temini sağlanmalıdır. Ancak COVID-19 olgularının yaygın olduğu bu günlerde hatırlatma dozlarının zamanı gelen kişilerin ikili aşıyı beklemeden mevcut mRNA aşısı BNT162b2 (BioNTech®) ile aşılanmaları önerilir. Ülkemizde bulunan BNT162b2 aşısı pek çok ülkede 6 aydan büyük çocuklara güvenle uygulanmaktadır. Ancak Sağlık Bakanlığı halen 12 yaşından büyük çocuklara aşı önermektedir. Klimik Derneği olarak önerimiz aşılanma yaşının 6 ay’dan büyük tüm çocuklara indirilmesi yönündedir.
Aşı Yan Etkileri:
Dünya genelinde uygulanan COVID-19 aşı dozu sayısı 13 milyarı geçmiş olup, aşılara ilişkin olası yan etkiler halen çok yakından takip edilmektedir. Beklenen sıklıktan farklı her bulgu aşılarla ilişkisi açısından araştırılmaktadır. Ülkemizde bulunan aşılar için Ocak 2023 itibariyle tüm dünyadan bildirilen veriler, aşıların, özellikle COVID-19’a bağlı ağır hastalık ve ölümü azaltma konusunda yararının çok fazla olduğunu ve uygulanmasını durdurmayı gerektirecek ciddi bir yan etkisinin olmadığına işaret etmektedir.