30 Kasım 2022
Prof. Dr. Halis Akalın, Türkiye’de 2021 yılı sonu itibariyle Sağlık Bakanlığı resmi kayıtlarında 26 bini erkek olmak üzere toplam 32 bin 376 kişinin HIV ile yaşadığının raporlandığını bildirdi.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği HIV/AIDS Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Halis Akalın, 1 Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, ilk olarak 1981 yılında tanımlanan Edinsel İmmün Yetmezlik Sendromu’nun (AIDS), bir pandemi haline geldiğini ve halen de bu şekilde devam ettiğini belirtti.
Akalın, HIV infeksiyonunun en sık cinsel temas ve damar içi uyuşturucu kullananlarda aynı enjektörün paylaşılması ile bulaştığını ifade ederek, “Bunun yanı sıra kan transfüzyonu, organ transplantasyonu, HIV ile yaşayan anneden bebeğe ve sağlık çalışanlarında mesleki maruziyet sonrası bulaşma olabilir.” dedi.
Türkiye’de HIV virusu ile yaşayanların en yoğun oldukları yaş aralığının 20-45 olduğunu aktaran Akalın, son yıllarda resmi kayıtlara giren HIV viruslu kişi sayısının azalmasının ise test yaptırma olanaklarının COVID-19 salgınından olumsuz etkilenmesine bağlandığını, 2023 yılında bu artış ivmesinin normale dönmesinin beklendiğini bildirdi.
Akalın, bu artışın önüne geçebilmek için cinsel yolla bulaşan infeksiyonlardan korunma konusunda bilincin artırılması gerektiğini kaydetti.
HIV infeksiyonu ile AIDS’in aynı olmadığına dikkati çeken Akalın, şöyle devam etti:
“HIV vücuda girdikten sonra genellikle viral bir üst solunum yolu infeksiyonu gibi seyreden akut dönemini, kronik infeksiyon dönemi izler. Bu dönemde de HIV infeksiyonundan şüphelenebileceğimiz ağızda tekrarlayan mantar infeksiyonları, gece yanığı (zona) gibi hastalıklar oluşabilir. HIV vücuda girdikten sonra bağışıklık sisteminin hücrelerini zaman içinde doğrudan ve dolaylı olarak hasara uğratır, azaltır ve bağışıklık sistemini zayıflatır.”
Prof. Dr. Akalın, bu bağışıklık sistemi hücrelerinin sayısının da belli bir oranın altına düşmesi ile AIDS döneminin başladığına işaret ederek, “HIV infeksiyonu eğer zamanında tanınarak tedavi edilmezse yaklaşık 8-10 yıllık süre içinde bu döneme ulaşılır. Bağışıklık sisteminin iyice zayıfladığı bu dönemde, bağışıklık sisteminin normal olduğu kişilerde hastalık yapmayan ya da sık görülmeyen mikroorganizmaların yaptığı fırsatçı infeksiyonlar ve kaposi sarkomu, lenfoma gibi kanserler gelişir.” bilgisini verdi.
“2021’de 1,5 milyon yeni HIV infeksiyonu saptandı”
2021 sonu itibariyle dünyada 38,4 milyon HIV infeksiyonu ile yaşayan kişi olduğunun tahmin edildiğini belirten Akalın, şunları kaydetti:
“Günümüze kadar yaklaşık 40 milyon kişi, AIDS ya da AIDS ile ilişkili fırsatçı infeksiyon ya da kanserlerden kaybedilmiştir. 2021 yılında 1,5 milyon yeni HIV infeksiyonu saptanmış olup, AIDS ve AIDS ile ilişkili komplikasyonlar nedeniyle 650 bin kişi yaşamını yitirmiştir. Ülkemizde 2021 yılı sonu itibariyle Sağlık Bakanlığı resmi kayıtlarında 26 bini erkek, 32 bin 376 kişi HIV ile yaşıyor olarak raporlanmıştır. Hastalığını bilmeyen kişilerin olma olasılığının yüksek olması nedeniyle ülkemizde HIV ile yaşayanların sayısının 65-70 bin arasında olduğu tahmin edilmektedir ve Dünya Sağlık Örgütü’nün tahmini de bu yöndedir.”