23 Şubat 2021
COVID-19’u önlemek için aşılama ile infeksiyonu durdurmak için aşılama arasındaki fark nasıl anlaşılır? COVID-19 aşılarının amacı, aşırı yüklenmiş sağlık sistemimizi iyice zorlayan ölümleri ve ciddi sağlık komplikasyonlarını önlemektir. Acil kullanım izni verilmiş tüm aşılar bunu yapmaktadır ve aşıların klinik deneylerdeki güvenliği ve etkililiği beklentileri aşmıştır. Ancak çoğu insan anlaşılır şekilde daha fazlasını bilmek ister: Aşı olmak COVID-19’un yayılmasını durduracak ve sonuçta fanuslarının dışında sosyalleşip kapalı mekanlarda kaygısızca yemeğe çıkabilecekler mi?
Pek çok bilim insanı, aşıların virusun kişiden kişiye bulaşmasını engellediğini kesin olarak ifade etmekte tereddüt etmektedir. Bu durum, aşıların işe yaramadığının kabulü şeklinde yanlış yorumlanabilir. Durum böyle değildir. Mevcut sınırlı veriler, aşıların bulaşmayı en azından kısmen azaltacağını göstermektedir ve bunu netleştirmeye yönelik çalışmalar devam etmektedir. Önümüzdeki birkaç ay içinde elde daha fazla veri olacaktır. O zamana kadar, aşılanmamış kişilerin bulunduğu yerlerde maske takma ve fiziksel mesafe gibi koruyucu tedbirler önemini koruyacaktır.
Klinik deney verilerine göre, hem Pfizer-BioNTech hem de Moderna aşılarının, COVID-19 hastalığını önlemede oldukça etkili olduğu doğrudur; ancak SARS-CoV-2 virusu infeksiyonunu ne derece önledikleri bilinmemektedir. COVID-19 ve SARS-CoV-2 genellikle birbirinin yerine kullanılsa da, temelde farklıdırlar. Virus olmadan hasta olamazsınız, ancak hastalık olmadan da virusa sahip olabilirsiniz; pek çok asemptomatik insanın zaten bildiği gibi. Aşılanmış kişilerin kendileri COVID-19’a karşı korunabilirler, ancak yine de SARS-CoV-2 virusunu aşı olmayanlara yayabilirler.
Bilim insanları niçin hastalığa neden olan virusa karşı koruyan aşılar yapmaktansa sadece hastalığa karşı koruyan aşılar yapsınlar? Elbette bunun için yola çıkmadılar; ancak bu bir bakıma klinik deneylerin aciliyetinin bir sonucudur.