Antibiyotik Direnciyle İlgili Bilinmesi Gereken Her Şey
12 Ekim 2016
BBC Future’da yayımlanan bir makalede antibiyotik direnci konusu ele alındı.
Makalede antibiyotikten korunmak için geliştirdiği genlere, kuzey kutup bölgesindeki donmuş topraklarda 30 bin yıl önce yaşamış bakterilerde de rastlandığı belirtiliyor. Bu genler daha önce bakterilerin işine yaramazken, bugün insanlığın en kötü kabusu olan antibiyotik direncine neden oluyor.
Yeni antibiyotik araştırmaları söz konusu olduğunda da durum pek iç açıcı değil. “Büyük ilaç şirketleri kanser ve kalp hastalıkları gibi daha kârlı alanlara yatırım yaptığı için ‘antibiyotik musluğu’ bir süredir kurumakla yüz yüze. Antibiyotik tedavisi 1000 dolara mal oluyorsa kanser kemoterapisi on binlerce dolar tutuyor, ya da kolesterol düşürücü ilaçları uzun süre kullanmak gerekiyor.”
Makaleye göre “bugün kullanılan tüm antibiyotikler 1984’ten önce bulunmuş antibiyotiklerin bir türevi. Antibiyotikler ayrıca ilaç şirketleri için bilimsel, yasal ve ekonomik zorluklar demek. Bu nedenle bu alandan çekiliyorlar.”
Çözüm ne?
Yapılacak en önemli şey, zaruri olanlar dışında antibiyotik kullanımına son vermek. Dünya Sağlık Örgütü, hayvancılıkta da infeksiyon riskine karşı hemen antibiyotiğe başvurulmaması, aşı, hijyen ve biyogüvenlik gibi alternatiflerin geliştirilmesi tavsiyesinde bulunuyor.
Bir de ‘bakteri yiyen’ viruslar olarak adlandırılan “bakteriyofajlar” var. 1915’te keşfedilen bakteriyofajlar bakterileri içeriden fethederek bakteri hücresini kendilerine yuva olarak kullanıyorlar.
Makalenin Tam Metni için [Tıklayınız].
Bu makalenin İngilizce aslını BBC Future sayfasında okuyabilirsiniz.
Dergideki diğer makalelere buradan ulaşabilirsiniz.