Aşı karşıtlığı en yüksek Fransa’da
bilimsoL – Mehmet Somel
Pazartesi, 12 Eylül 2016
Dünyada aşı karşıtı hareketler birçok yerde güçleniyor. Yeni yayımlanan bir çalışmada, incelenden 66 ülke arasında aşıların güvenli olduğuna en az inanan ülkenin Fransa olduğu ortaya çıktı.
Ülkeler arasında aşıların güvenli olmadığını düşünenlerin oranı. Kaynak: www.vaccineconfidence.org
Aşılanmanın tıp tarafından ortaya konan tüm faydalarına rağmen aşı karşıtı tavırlar ve gruplar hep varoldu. Dünyanın birçok bölgesinde bu tip inançlar zaman zaman yayılabildiler. Bunların bir kısmı aşırı kaderci dincilerdi, bir kısmı aşı kampanyalarıyla Batılıların fakir ülkeleri kısırlaştırmaya çalıştığına inanıyordu.
Son onyıllarda Batı dünyasında da aşıların ilaç tekellerinin kandırmacası olduğuna ve güvenli olmadıklarına inanan gruplar çoğalma eğiliminde. Bunların birçoğu dinle bağlantısız, orta sınıf kesimler. Bu tip aşı karşıtı tavırların ABD, İngiltere, Hollanda, İsveç gibi ülkelerde 1970’lerden beri zaman zaman boğmaca ve çiçek gibi ölümlü salgınların önünü açtığı biliniyor.
Aşıların otizme yol açtığını iddia eden bir 1998 Lancet makalesi, aşı karşıtlığına ciddi kan vermişti. Takip eden yıllarda makalenin sonuçlarının çarpıtılmış olduğu farkedilip geri çekildi; ama aşı karşıtları makaleyi halen referans olarak kullanıyor.
Batı’da çok sayıda şirket aşı yerine bitkisel bazlı ama modern tıbbi yöntemlerle test edilmemiş alternatif kaynaklar pazarlıyor. Bu tip alternatif tıp şirketlerinin aşı karşıtı propagandayı desteklenmesi de dikkat çekici.
Londra’da çalışan antropolog Heidi Larson ve ekibi aşı karşıtlığının dünyada yaygınlığı ve sebeplerini araştırdılar. Aşı Güveni Projesi (“Vaccine Confidence Project”) adlı proje kapsamında dünyanın farklı bölgelerinden 65 bin kişiyle görüşmeler yaptılar.
“Aşıların güvenli olduğuna inanmıyorum” diyenlerin oranı dünya çapında ortalamada %12 çıktı. Ancak bu oran Fransa’da %41’i buldu. Bangladeş’te ise %0,2’ydi.
Fransa’da kamuoyu, yakın zamanda hepatit B aşısı ile multipl skleroz arasında bir ilişki olduğuna dair kanıtlanmamış iddiaları tartışmıştı. Ayrıca hükümetin 2009’da H1N1 salgınına karşı çok hızlı biçimde aşı üretmeye karar vermiş olması da tartışma yaratmıştı. Araştırmadaki sonucun bu yakın zamanlı gelişmelere bağlı olduğu düşünülüyor.
Araştırmada “aşıların çocuklar için gerekli olup olmadığı” ve “aşıların etkili olup olmadığı” da soruldu. Bu soruları sırasıyla Rusya’da ve Bosna Hersek’te görüşülen kişiler, %17 ve %27 oranında olumsuz cevapladı. Bu soruları olumsuz cevaplayanların dünya ortalamaları %5-10 arasındaydı.
Proje sayfasında yapılan yoruma göre, bazı ülkelerde spesifik dini grupların aşı karşıtı yaklaşımları baskınsa da, genel olarak dinle aşı karşıtlığı arasında genelgeçer bir bağ görülmedi.
Türkiye’de aşı için “önemsiz” diyenlerin oranı %5, “güvenli değil” veya “kararsızım” diyenlerin oranı %20, “etkili değil” ya da “kararsızım” diyenlerin oranı %10, “dinime uymuyor” veya “kararsızım” oranı %13 çıktı.
Araştırmayı yürüten ekip, aşıya güvensizliğin bir sebebinin, otizm ve multipl skleroz gibi vakaların sebeplerinin halen iyi anlaşılmamış olması olduğunu ifade ediyor. Ayrıca insanlara yalnızca “aşı iyidir” demek yerine, neden önemli ve etkili olduğunu açıklanmasının gereğinin altını çiziyor.
Kaynak:
Jon Cohen, 2016, Science News, “France most skeptical country about vaccine safety”, 10.1126/science.aah7280
http://www.vaccineconfidence.org/