Kalitesiz ilaç mümkün mü?
Meltem ÖZGENÇ / ANKARA 15 Kasım 2013
Kur politikası yüzünden üreticilerin, “Ucuz hammadde”ye yönelmesinin ilaçta kaliteyi düşürdüğü tartışması büyürken, konunun önemli tarafları “Yanlış yerden tartışma yapılıyor. Denetim mekanizmaları kalitesiz ilaca izin vermez, bunu yapan bedelini ağır öder” tepkisini gösteriyor.
Devletin sabit kur üzerinden işlem yapması nedeniyle aralarında kanser ilaçlarının da olduğu çok sayıda ilaç Türkiye’de bulunamıyor. Kur politikasının yarattığı sorunların çözümü için ilaç firmaları ve ilgili meslek örgütlerinin sağlık bakanlığı ile temasları sürerken tartışma, “Ucuz hammaddeye yönelim olduğundan ilaçta kalite düşüyor” noktasında gelişti. İlaçta kalitenin düştüğü iddiasına tepki gösteren Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Başkanı Nurten Saydan, firmaların, piyasaya düşük kaliteli ilaç vermesinin sözkonusu olamaycağını, iyi işleyen denetim mekanizmalarının buna izin vermeyeceğini savundu. Saydan, Hürriyet’e şunları söyledi:
“İlaç ithalatçı ve üreticileri eğer bir ilaçtan kar elde edemiyorsa o ürünü getirmez, üretmez; yabancı ilaç firmaları da o ülkeyi terk eder. Nitekim kazanamayan birçok ilaç firması ülkemiz ilaç sektöründen çekildi. Denetim mekanizmaları yüzünden firmaların düşük kalite ilacı pisayaya vermesi mümkün değil. İlaç, Türkiye’de en iyi denetlenen üründür. TEİS olarak son günlerdeki açıklamaların talihsizlik olduğunu ve yanlış anlaşıldığını düşünüyoruz.
Tüm dünyada geçerli olan sağlık standartlarına göre de ilaç, ucuz, ulaşılabilir ve bulunabilir olmalıdır. İlaçla ilgili 2004 yılında yapılan yasal düzenlemeler sonrası ilaç fiyatları Avrupa’daki en ucuz beş ülkedeki fiyatlardan referans alınarak belirlendi ve genellikle ekonomik krizdeki Yunanistan baz alınarak belirlenen bu rakamın da yüzde 40 düşüğü ilaç fiyatı olarak uygulandı. Her ay 100 milyon liraya yakın para ödenen bu ilaçların çoğunun Türkiye’de ruhsatları bulunmuyor. Fiyatları da yurt dışından getirilenlere kıyasla çok çok ucuz. Bu ucuzluk dolayısı ile bulunmayan ilaçların bulunabilir ‘makul fiyat uygunluğuna’ acilen çekilmesi gerekiyor.”
Denetim nasıl yapılıyor
Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) yetkilileri “ilaçta kalite düşüyor” iddialarının tamamen fiyat artırımına yönelik baskılama politikası olduğunu savunarak, şunları söylediler:
“İlaçta kalite güvenilirlik ve etkinlik vazgeçilmez özellikler olup, bu özellikleri taşıdığı bilimsel olarak kanıtlanan ilaçlar, Kurumumuzca ruhsatlandırılıyor ve piyasaya arz ediliyor. İlaçta ikinci bir kalite seçeneği yok.
Ruhsatlandırma öncesinde gerekli işlemleri yapılan ilaçlar, piyasaya sürüldükten sonra da kalitesinin kontrolüne yönelik olarak kurumumuzca gerekli işlemler yürütülüyor. Bu denetim kapsamında tarafımıza ulaşan kalite şikayetleri değerlendiriliyor, piyasa kontrol programları düzenleniyor, tüketicinin sağlığı açısından kullanımında sakınca görülen ve hatalı olduğu tespit edilenlerin piyasadan geri çekilmesi işlemleri yapılıyor.
Piyasa kontrol programları yılda 4 kez tüm illeri kapsayacak şekilde hazırlanıyor; burada ilaçların piyasada sirküle etme oranları (çok kullanılanlar öncelikli), mevsimsel olarak kullanım potansiyelleri, üretim yerlerinin denetim sonuçları ve Bakanlığımıza daha önce yapılan şikayetler gibi faktörler gözönünde bulunduruluyor. Hazırlanan program doğrultusunda tüm İl Sağlık Müdürlükleri vasıtası ile eczane, ecza deposu ve hastanelerden alınan numunelerin analizleri Kurumumuz Analiz Kontrol Laboratuvarlarında yapılıyor. Yapılan inceleme ve analizler sonucu uygun bulunmadığı belirlenen ürünler ilgili mevzuata göre piyasadan çekiliyor.
İlaç üretim yerleri Kurumumuzca tüm gelişmiş ülkelerin ilaç üretim yerlerinin uyması gerekli kurallar olan GMP- İyi Üretim Uygulamaları-(Good Manufacturing Practice) doğrultusunda denetleniyor. Yapılan denetimler sonucunda GMP’ye uygun olmayan firmalar faaliyetten men edilebiliyor.”
İlacın kalitesinde düşme olabilir
BİLİM Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün dün CNN Türk’e yaptığı açıklamada fiyat yükünü ilaç firmalarının taşıyamaz hale geldiğini söyledi. Ergün, “Evet şimdiye kadar fiyatı ucuzlatarak ilaç ihtiyacımızı karşılayalım, ciddi sosyal güvenlik açıkları veriyoruz ama bu yavaş yavaş ilaç firmalarının da taşıyamayacağı bir yük haline gelmiş durumda… Yeni bir atılım yapmak, fiyat politikasını da yeni yatırım yapabilecek ve Ar-Ge oluşturabilecek bir fiyat politikasına ulaştırma eylemi de var strateji belgesi içerisinde… Ekonomik Koordinasyon Kurulu’ndaki arkadaşlarla masaya yatıracağız. Çünkü bahsedilen şikayetler bir müddet sonra artmaya başlar. Haklı bir şikayet çünkü ilacın kalitesinde yavaş yavaş düşmeler olabilir. Geçmişte yaşadık biz hatırlarsanız SSK hastaneleri ilaçları da kendi içindeki eczanelerden veriyordu ilaçları. Ve bu ilaçlarla ilgili en büyük şikayet tedavi etmeyen ilaçlar bunlar. Neden SSK ucuza ürettirmek istiyordu. İçindeki etken maddenin en az olduğu ilaçlar olarak eczanelerde yer alıyordu. Fiyat konuları bir müddet sonra yatırımları önleyen, ar-ge yapılmasını yeni ilaçlar geliştirilmesini önleyen hatta ilacın kalitesini azaltan etkiler meydana getirmeye başlamışsa o zaman bu fiyat politikasını gözden geçirmenin zamanı gelmiştir” dedi.
Eylem planlarında da politikanın Ar-Ge yapmaya, yatırım yapmaya imkan verecek bir fiyat politikasına dönüştürülmesi olduğunu söyleyen Ergün, “Yerli üretime teşvik var. Fiyatın bunu engelleyecek şekilde oluşmaması var. Anlaşmalara göre, kurdaki değişikliklerin fiyata uygun bir şekilde yansıtılması gerekiyor. Bu sosyal güvenlik açıklarını artıracağı kaygısıyla arzu edilen zamanda arzu edilen şekilde yansıtılamayınca sektör bundan şikâyetlerini dile getiriyor. İlaç sektörü ile ilgili strateji belgesi sadece fiyat açısından değil, sadece fiyat yönüyle bakarsak konuya eksik bakmış oluruz daha bütüncül bakmamız gerekiyor. O bütünlük içinde fiyatın da fiyat politikasının da önemli bir yeri olacak. Şimdi arkadaşlar son hazırlıklarını yapıyorlar sektörle çalışmalarımızı tamamladık her halde 1-2 ay içerisinde bu konuyu bir yere bağlamış oluruz” dedi.