26 Temmuz 2013
Türkiye’de “ithal hekimlik” konusu akıl almaz bir biçimde gelişmeye devam ediyor. Bu konuda getirilen kolaylıklar “bu kadarı da olmaz” dedirten cinsten. Halkının sağlığına değer veren hiçbir gelişmiş ülkede göremeyeceğiniz düzenlemeler yapılıyor. “İthal hekimlikte” atılan son adım “Türkçe bilmesen de gel başla, bir yıl içerisinde belge getirisin” adımı oldu!
Geçtiğimiz günlerde yürürlüğe giren bir Yönetmelik değişikliğiyle, yabancı hekimlerin ülkemizdeki çalışmalarında aranan koşullar kolaylaştırıldı.
Önceki düzenlemede yabancı bir hekimin ülkemizde çalışabilmesi için az da olsa Türkçe bilmesi gerekirken yapılan bu değişiklikle hiç Türkçe bilmeyen bir hekim de, bir yıl içinde Türkçe öğrenmek kaydıyla, çalışmaya başlayabilecek. Söz konusu hekim bir yıl içinde Türkçe öğrendiğine ilişkin belge sunamazsa çalışma belgesi iptal edilecek.
Yabancı hekimlere getirilen kolaylıklardan bir diğeri de mesleklerini uygulamalarına ilişkin bir yasaklarının bulunup bulunmadığının ülkelerindeki yetkili makamlardan sorulmasına getirilen istisnalardır. Hekim son bir yıl içinde ülkemizdeki eğitim kurumlarından birinden mezun olmuş ise ya da son beş yıldır kesintisiz olarak ülkemizde ikamet etmekte ise veya ülkesindeki olağanüstü bir durum sebebiyle Türkiye’ye sığınmış ise böyle bir belge istenmeyecektir.
Yapılan değişiklikler içinde bir de, Suriye’li hekimlere yabancı hekimler için aranan koşulların hemen tamamından muafiyet sağlandı. Suriye’de yaşanan karışıklıklar sebebiyle ülkemize sığınanlara sağlık hizmeti vermek isteyen hekimlerin ve (diş hekimi, eczacı, ebe ve hastabakıcılar dışında kalan) diğer sağlık çalışanlarının Türkiye’de çalışma ve ikamet izinlerinin olması ve mesleklerini uygulamaya yetkili olduklarını gösteren belgeyi ibraz etmeleri yeterli sayılmıştır. Bunların eğitimlerinin ülkemizdekine denk olup olmadığı veya Türkçe bilip bilmedikleri yahut ülkelerinde meslekten yasaklanmış olup olmadıkları araştırılmayacaktır. Bu kişiler sadece Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından kurulan barınma merkezlerinde Suriye’den ülkemize sığınanlara hizmet vereceklerdir.
Bir yandan ülkemizdeki hekim ve diğer sağlık çalışanlarının izinsiz olarak sağlık hizmeti sunmasını 3 yıla kadar hapis ve 10.000.000 TL’ye kadar para cezasıyla cezalandıracak yasa tasarısının hazırlanması diğer taraftan da ülkemize sığınanlara sağlık hizmeti sunacakların mesleki yeterliliğini denetlemeye gerek olmadığının düzenlenmesi ciddi bir çelişki yaratmaktadır.
Sadece hekim sayısını artırmak, hekim emeğini ucuzlatmak telaşı üzerinden yürüyen bir çalışmayla karşı karşıyayız. Önce yurt dışından alınan diplomalara sınavsız denklik verilmesinin önü açıldı, sonra sınavlar kolaylaştırıldı şimdi de Türkçe bilgisinden vaz geçiliyor. Oysa “ithal hekimlik” tartışmaları ilk gündeme geldiğinde dönemin Sağlık Bakanı Türkçe konusunda hassas olduklarını söylüyordu! Gelinen nokta bir yandan ibret verici bir yandan da bu ülkede sağlığı yönetenler bakımından güven sarsıcı cinstendir.
Sağlık Bakanlığı ve yetkililerin hizmet verdiği insanların dilini bilmeden bir hekimin nasıl hekimlik yapmasını öngördüklerini bilemiyoruz. Ancak kendilerini ciddiyete, hekimlik değerlerine ve halkın sağlık hakkına saygıya davet ediyoruz.
Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi