Gezi Parkı’nı analiz ediyoruz
WASHINGTON
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Middle Institute adlı düşünce kuruluşu tarafından düzenlenen Türkiye konulu toplantının ana konuşmasını yaptı.
Konuşmasında Gezi Parkı odaklı gelişmelere değinen Atalay, “Biz bugün burada bu soruları niçin konuşuyoruz? Yani niçin farklı kesimler Türkiye’de gelişmelerin alacağı boyutları derinlemesine bilmek istiyor, bunun üzerinde de biraz durmak lazım. Ne oldu da Türkiye’deki bazı iç ve dış gelişmeler başlı başına meraklı soru işaretlerinin bir parçası olarak ortaya çıktı? Niçin Türkiye’de siyasi iradenin aldığı, alacağı kararlara ilişkin analizler, beklentiler, öneriler öne çıkıyor? Türkiye’de yaşanan herhangi bir olayda niçin sadece iç siyasi dengeler değil, aynı zamanda hem bölgesel hem de küresel dengelerin etkilenme ihtimalleri ve biçimleri konuşuluyor? Bunlar tabi önemli sorular ve aslında konuşacağımız konuları ele alma biçimini de içeriğini de etkileyen, hatta belirleyen sorular” diye konuştu.
Türkiye ve ABD ilişkileri veya gündemde olan tüm bu konuların farklı şekillerde geçmişten bu yana sürekli olarak konuşulan, tartışılan, değişik mecralarda ele alınan şeyler olduğunu ifade eden Atalay, “Fakat bugün konuşurken, farklı bir bağlamda, farklı bir çerçevede konuşuyoruz. Farklı dinamiklerle, farklı beklentilerle, farklı öngörülerle konuşuyoruz. Daha da önemlisi Türkiye’nin herhangi bir konuda aldığı veya alacağı tavır, hem civar ülkeleri hem de küresel dengeleri doğrudan bir şekilde bugün etkileyebiliyor. Bu farkı değişik şekillerde anlatmak da mümkün. Bu fark bizim yeni Türkiye dediğimiz farktır. Eskiden Türkiye’yi konuşma biçimleri ile bugün konuşma biçimleri arasında farkın temeli de burada yatıyor. Bu fark Türkiye’de son 10 yılda yaşanan, bizim sessiz devrim diye de nitelediğimiz değişimde yatıyor” ifadelerini kullandı.
Gezi Parkını çok iyi analiz ediyoruz
Bugünlerde özellikle de Gezi Parkı olayları vesilesiyle üzerinde soru işaretleri oluşturulmak istenen bir Türkiye’den bahsedildiğine işaret eden Atalay, “Gezi Parkı tartışmasıyla başlayan olaylar ve bu olayların özellikle uluslararası basında yer alma biçimi tabi bizi bu yüzden de çok rahatsız etti” ifadesini kullanarak, sözlerine şöyle devam etti:
“Çünkü yaşanan bir hadise adeta 10 yıllık birikimi katletmeye, tasfiye etmeye, 10 yıldır özene bezene, tırnağımızla kazıya kazıya her türlü riski göze alarak ama her defasında milletin desteğini alarak inşa ettiğimiz gerçek Türkiye’ye yönelik adeta sistematik bir yıpratmaya da dönüştü. Biz Türkiye olarak, hükümet olarak Gezi Parkı olayları başladığında, tabi yanlışlar var, polisin yaptığı yanlışlar var, bazı yanlış tutumlar var. Onlara karşı tabi tepkimizi dile getirdik en ileri düzeyde ve buradaki gerekli soruşturmaları da yapıyoruz. Yürüyor şu anda, hükümet onları yürütüyor, yerel yönetimler yürütüyorlar. Ama özellikle de tabi eski Türkiye ve yeni Türkiye’nin farkını açıklarken bugün konuşacağımız konuları daha serinkanlı ve titiz bir analizle inceleyebiliriz diye de düşünüyorum. Yani biz Gezi Parkı’nı çok iyi analiz ediyoruz, önce onu ifade edeyim. Bu son günlerde, son iki haftada meydana gelen olayları, buradaki katılım profilini, gerekçelerini, sebeplerini çok iyi analiz ediyoruz. Buradan tabi alacağımız dersler var, tedbirler var. Yani o konuda çok dikkatliyiz.”
Bu sadece masum Gezi Parkı olayı değil
Atalay, Gezi Parkı’yla ilgili çok iyi araştırmalar da yaptırdıklarını belirterek, “Burada masum, çevre hassasiyeti içindeki protestoları, parkı sahiplenmeyi biz de çok değerli görüyoruz. Çevre hassasiyeti önemli. İlk iki günde İstanbul’da güvenlik birimlerinin bu insanlara karşı tutumunu da asla onaylamıyoruz, onlarla ilgili soruşturma sürüyor” dedi.
Ancak bunun sadece “masum Gezi Parkı olayı” olmadığını ifade eden Atalay, “Her ülkede iktidarların muhalefetleri olur. Biz de 11 yılımızdayız, tek başına hükümetiz. Gayri memnun olan birileri olacaktır. İşte bu zeminler, o manada da değerlendiriliyor. Birazcık Türkiye’de güçlü bir muhalefetin olmayışı da doğrusu bir faktör, bizde güçlü bir muhalefet yok şu anda. Yani ana muhalefet partisi de işte bu sokak olaylarından medet umuyor. Yani güçlü bir muhalefet yapmıyor. O da doğrusu vatandaşlar açısından böyle dönemlerde bir faktör olarak ortaya çıkıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Atalay, Gezi Parkı’yla ilgili dün gece bir açıklamanın yapıldığını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın temsilcilerle iki gündür görüşmeler yaptığını hatırlattı. Son görüşmede de Gezi Parkı’yla ilgili yargı kararıyla ilgili sürecin beklenmesinin kararlaştırıldığına dikkati çeken Atalay, “Eğer yargı kararı, belediyenin lehinde sonuçlanırsa, o devam ediyor belli bir safhası, zaten mesele plebisiteye, oylamaya sunulacak. Eğer yargı kararı parkla ilgili şu andaki toplumsal gençlerin talebine dönük sonuçlanırsa, ki şu anda o yönde yargı kararı, çünkü yürütmeyi durduran bir karar, o zaman burası park olarak kalacak. Yani o yargı kararının sonucu bekleniyor. Orada yeni birşey yapılmayacak. Zaten park olarak kalacaktı, ama içinde tarihi bir mekan yapılacaktı. Orada bir alışveriş merkezi falan sözkonusu değil, yanlış bilgilendirmeler oldu. Yani şu anda biz Başbakanımızın iki gündür temsilcilerle, heyetle görüşmesi, sonunda alınan karar, varılan sonuç bunun tabi artık bittiği yönünde diye değerlendiriyoruz” diye konuştu.